6 entry daha
  • bir gazetede instagram'daki popüler kullanıcıların övüldüğü bir röportajda görüp, her halttan haberim olması gerektiği için takip etmiştim. bir süredir de gönderileri dikkatimi çekmekte.
    okuduğu kitapları ve okuma hallerini paylaşmakta gördüğüm kadarı ile. genel olarak güzel bir eylem olsa da kitap okumayı aşırı stilize hale getirmekte kanımca. yani bir kitabı en çok hissedebilmek için, özel bir yer, an yaratmak, kitap okuma spotify listesini oluşturmak gerektiği izlenimi akmakta fotoğraflardan.
    kanımca, hanım kızımızın yarattığı bu hiper gerçeklik içinde, bu kullanıcıyı takip eden kişi kitap okurken yanında yeni demlenmiş kahvenin olması (15 dakikada soğur), yumuşak bir ışığın duvarlardan yansıması (gözü bozar), romantik parçaların kulaklıktan mırıldanması (dikkati dağıtır) gerektiğini ve arada "...ah ve kitaplar" gibi cümleleri içeren fotoğrafları internet mecralarında paylaşmaşılmasının şart olduğunu düşünecektir.
    kitap denen şey işten çıkışta sığamadığınız servisin koltuğunda, pidecide tek başınıza yemeği geçiştiriken ya da tuvalette oh lan sessiz yer buldum sevinciyle daha çok okunmakta.
    tabi böyle stilize etme fufuokur'un iş modeli de olabilir. ya da "benim normalim bu hacu" da diyebilir. bir şey diyemem.
    fakat yine kanımca " deniz tuzu sayfalara düştüğünde o yazarla el ele tutuşup ege'nin bir köyünde zeytin topladığınızı hissediyorsunuz" dan daha sık geliyor " servisçi eleman ışığı kapamasa bari lan, daha bir bölüm emizlerim benim durağa kadar" düşüncesi. kitap okumaya yeni yeni başlamış ergeni korkutmamak lazım denizin tuzu ile bence. ya da korkutmak lazım bilemedim şimdi...
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap