• "swastika'yı almanya'ya getiren adam ve nazilerin onu çalma hikayesi"

    "arkeolog" heinrich schliemann'ın 1868 yılındaki yunanistan seyahatinde, aklındaki ilk şey homeros’un ilyada'sını kullanarak antik truva kentini keşfetmekti. yaygın olarak bu epik anlatının bir efsaneden fazlası olmadığına inanılıyordu, ama belli ki schliemann tersini düşünüyordu. ilyada ona göre, antik şehirlerin gizli yerlerini gösteren bir haritaydı.

    mühimmat üretimine hammadde sağlayarak servetini kazanmış olan bu alman işadamı, birkaç yıl boyunca akdeniz'in etrafını dolaştı. schliemann, homeros’un yerel örf ve adetlerden fiziksel hastalıklara kadar her şey hakkındaki tavsiyesini aldı. sorbonne'de eğitimini aldıktan sonra, destan'da geçen ve gerçek dünyadaki lokasyonları tanımladığını düşündüğü homeros'un dizelerini kullandı.

    “en güçlü yanlarından biri, gerçek bir tarihsel ilgiye sahip olmasıydı. istediği şey, homeros dünyasını ortaya çıkarmak, gerçekten var olup olmadığını, truva savaşının gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmekti,” diye yazıyor akademisyen d.f. easton. “ama burada bir zayıflık da var. gerçeği yorumlamadan ayırmada çok iyi değildi.”

    schliemann'ın hayalini gerçekleştirmesi ancak 1871 yılında mümkün olabildi. keşif ile müthiş bir şöhret de beraberinde geldi ve ortaya çıkardığı her şeye bir ilgi patlaması oluştu. schliemann homeros şehrini bulmuştu; ancak o keşifte başka bir şey daha bulmuştu: gamalı haç, dünya tarihini şekillendirmek için manipüle edilecek bir sembol.

    schliemann, destansı kentini ve gamalı haçını, türkiye'nin ege kıyılarında buldu. ingiliz arkeolog frank calvert tarafından hisarlık tepesi (höyüğü) olarak bilinen bir alanda başlatılan kazılara orada devam etti. schliemann’ın yöntemleri acımasızdı — demir manivelalar ve koçbaşları kullandı - ancak etkili oldu.

    kazı alanının binlerce yıl geriye giden tarihinden kalan yedi farklı topluma ait yedi farklı katmandan oluştuğunu hızlı bir şekilde fark etti. schliemann, truva'yı ve truva'dan önce ve sonra gelen medeniyetlerin kalıntılarını bulmuştu. ve katmanlar boyunca çanak çömlek ve heykel parçaları üzerinde, aynı sembolün en az 1.800 varyasyonunu bulmuştu: ağırşaklar ya da gamalı haçlar. (tabi bunları çalarak almanya'ya götürmesi apayrı bir konu başlığında uzun uzun anlatılacak şeyler).

    schliemann’ın keşfi daha ünlü hale geldikçe ve arkeolojik keşifler ulusal kimliği anlatmanın, ona geçmişten bir bağ kazandırmanın yolu haline geldikçe gamalı haç daha da öne çıktı. iyi talihin sembolü olarak popülaritesi patlama yaptı; coca-cola ürünleri, boy scouts ve girls club materyalleri ve hatta amerikan askeri üniformaları üzerinde bile kullanıldı. fakat gamalı haç şöhrete ulaşmasıyla çok daha patlamaya hazır bir hareket ile bağlantılı olmaya başladı: tüm almanya boyunca yayılan milliyetçilik dalgası ile.

    ingiliz dilbilimci archibald sayce 1896'da, "truva'da schliemann tarafından gün yüzüne çıkarılan tarihi eserler için çifte bir ilgi oluştu. bu keşif bizi aryan ırkının geç dönem taş devrine götürüyor” diye yazmış.

    başlangıçta “aryan”, hint-avrupa dil grubunu tanımlamak için kullanılan bir terimdi, ırkçı bir sınıflandırma değildi. dilbilimin gelişmekte olan alanında bulunan akademisyenler alman, roman ve sanskrit dilleri arasında benzerlikler görmüşlerdi. öte yandan, öjenik ve ırksal temizliğe yönelik artan ilgi, bazılarının aryan tanımını antik, efendî bir ırk kimliği ile modern almanya arasında bağ kuran bir tanımlama ile yozlaştırmasına yol açtı. washington post'un, ikinci dünya savaşı başlamadan birkaç yıl önce nazizmin yükselişiyle ilgili bir hikayede yer verdiği gibi, “(aryanizm)... uzun faullü bilim adamları arasında, dünya tarihinin bir bölümünde saflığı bozulmamış bir aryan ırkının var olup var olmadığı üzerine entelektüel bir anlaşmazlıktı.”
    19. yüzyılda, fransız aristokrat arthur de gobineau ve diğerleri, efsanevi aryalar ile ilk insanın üstün soyundan gelen ve şimdi kaderinde komşularını fethederek dünyaya daha büyük bir ilerlemede liderlik etmek olan almanlar arasındaki bağlantıyı kurdular.

    schliemann’ın türkiye’deki kazılarındaki bulgular, aniden daha derin, ideolojik bir anlam kazandı. milliyetçiler için, “saf aryan sembolü” schliemann'ın gün yüzüne çıkardıklarıyla artık arkeolojik bir gizem değildi - üstünlükleri için bir göstergeydi. reichshammerbund (1912 yahudi karşıtı bir grup) ve bavyera freikorps (almanya'daki weimar cumhuriyeti'ni devirmek isteyen paramilitaristler) gibi alman milliyetçi gruplar, gamalı haçı “yeni keşfedilen” kimliklerini usta ırk olarak yansıtmak için kullandılar. geleneksel olarak iyi talih anlamına gelmesi ya da anıtlardan yunan tanrıçası artemis'e, brahma ve buda'dan amerikan yerlilerinin yaşam alanlarına her yerde bulunması, ya da hiç kimsenin kökeninden gerçekten emin olmaması gibi gerçekler bir şeyi değiştirmedi.

    “heinrich schliemann, truva'daki tüm arkeolojik seviyelerde çömlek parçaları üzerinde gamalı haç benzeri süslemeler keşfettiğinde, ırksal bir sürekliliğin ve tüm dönemler boyunca bölge sakinlerinin aryan olduğunun kanıtı olarak görülmüştü” diyor antropolog gwendolyn leick. “swastika ve hint-avrupa kökeni arasındaki bağlantı, bir kez kurulunca bundan kurtulmak mümkün olmadı. milliyetçi kuruluşların evrensel bir sembol üzerine milliyetçi duyguların bir izdüşümünü çıkarmasına yol açtı, bu da dolayısıyla aryan olmayan, ya da alman olan/olmayan arasında ayrımcı bir sınır işareti olarak hizmet etti.”

    gamalı haç alman milliyetçiliği ile iç içe geçtikçe, adolf hitler'in etkisi arttı ve 1920'de nazi partisi sembolü olarak çengelli haçı kabul etti. the swastika: symbol beyond redemption'un yazarı steven heller şöyle diyor: "hitler, diğer milliyetçi ırkçı gruplarda zaten kullanılmakta olduğu için bundan etkilenmişti. bence o aynı zamanda içgüdüsel olarak, en yakın düşmanı olan çekiç ve orak kadar güçlü bir sembol olması gerektiğini de biliyordu.”

    swastika'yı nazi iktidarının bir sembolü olarak daha da ileri götürmek için, joseph goebbels 19 mayıs 1933'te çengelli haçların izinsiz ticari kullanımını engelleyen bir kararname yayınladı. sembol, aynı zamanda leni riefenstahl'ın 1935 yapımı propaganda filmi triumph of the will'de belirgin şekilde öne çıkartıldı. hitler olmadığında yerini swastika dolduruyordu. führer'in imgesi gibi, kişisel ve ulusal kimlikler için bir geçiş istasyonu olmuştu. sembol, üniformalar, bayraklar üzerindeydi ve hatta mitinglerde bir yürüyüş şekli olarak bile kullanılıyordu.

    swastika ve diğer nazi ikonografilerinin, savaş sonrası yıllarda (gamalı haç ve nazi selamının kamusal kullanımını yasaklayan mevcut alman ceza yasaları dahil) gösterilmesini yasaklayan çabalar, sadece temsil ettiği şeytani düzeni yüceltmeye yaramışa benziyor. sembol, bugün hala dünya çapında beyaz ırkın üstünlüğüne inanan grupların silahı durumunda.

    "bence kazanamazsınız," diyor steven heller. "ya onu yok etmeye çalışıyorsun, ki eğer amaç buysa korkunç sayıda insanın beynini yıkamanız gerekiyor, ya da devam etmesine izin veriyorsun ve daha fazla insanın beyni yıkanıyor. kötülüğü temsil ettiği sürece, insanların hayal gücünü yakaladığı sürece, sembol bu yükünü koruduğu sürece, onu temizlemek çok zor olacak."

    kaynak: https://www.smithsonianmag.com/…stole-it-180962812/
hesabın var mı? giriş yap