kadikoy
-
ergenligimin başkenti olan istanbul ilcesi. boğa heykelinin karşısındaki fiskiyenin taşına oturduğum gün geldi aklıma. deli divane olduğum, bir "naber;)" mesajını kontorlu panasonic telefonumdan 1000 kere okuduğum, gençliğimin kalp ağrısı da yanımda oturuyordu. bana bir demet çiçek getirmişti, ne kadar utanmistim. nerede tutacağımi bilememistim. çiçekleri suya doğru tutup, haha suya koyayim mı diye talihsiz bir espri yapmıştım da o da bana "ne kadar komik" demişti. utancını kapatmak için şaka yapmak ve bunun daha fazla utançla son bulması. ergenlik acıları bunlar hep işte. bütün masumiyet, bütün anılar, coşku, heyecan kadıköy de kaldı..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap