9 entry daha
  • geçen gün gördüm, yener ağabeye şuna benzer birşeyler diyordu:

    " geçen gece bir çocuk aradı yurttan battaniye vermemişler. sabaha karşı gittim baktım cidden çocuğa battaniye vermemişler üşüyordu"

    böyle bir olay gerçekten oldu diyelim, gerçekten bir çocuk bir gece bir bakanı arayabildi şaaak diye. siz, ey bakan, niye oraya hemen gitmezsiniz? o çocuk niye sizin gelmenizi bekler üşüyerek? diyelim ki hemen çıktınız yola, az gittiniz uz gittiniz dere tepe düz gittiniz anca vardınız yurda. tamam haklısınız, henüz ışınlanamıyoruz. ama siz oraya gidene kadar arayabileceğiniz, "bir bakın falancada filanca bir olay oluyormuş" diyebileceğiniz bir elemanınız yok mudur o şehirde? oraya gidersiniz, gidince gerekeni yaparsınız, tamam. ama o çocuk ısınmak için sizin oraya gelmenizi beklememeli. üşüyen ve sizi arayamayanlardan bahsetmiyorum bile. çocuklar niye üşür diye hiç sormuyorum dikkat edersiniz.
    başka biri arasa "arkadaşıma tecavüz ediyolar" veya "arkadaşımı dayaktan gebertiyolar" diye, o zaman sizin sabaha karşı oraya varmanız bu kadar da sindirilebilir ve yener ağabey'e anlatılabilir bir anı olmazdı, sanırım. pek sayın bakanım söylediklerinize talihsiz bir açıklama diyorum geçiyorum, izin verirseniz. ne gerçekten bir çocuğun üşüyorum diyerek sizi arayabileceğine, ne arasa sizin oraya gideceğinize inanmıyorum. görevinizi kelime anlamı ile yerine getirip sadece baktığınız gibi bir his var içimde. ordaki çocuklar da en az sizin açıklamanız kadar ve hatta daha fazla talihsiz bence, ne dersiniz?

    edit: ne iyimsermişim, sadece baktığınıza dair bir his var içimde demişim.
    bakmak ne kelime, kafayı çevirip bakmamak varken..
299 entry daha
hesabın var mı? giriş yap