4 entry daha
  • trajik bir kahraman olarak kassandra'nın laneti bilindiği üzere gerçekleşecekleri önceden bilmesi fakat kimsenin kendisine inanmamasıdır. geçen bir arkadaşla sohbet ederken konu kassandra'ya gelince, ben aslında kassandra'nın lanetini farklı bir açıdan gördüğümü fark ettim.

    kassandra kahindir, olacakları görür, kimsenin kendisine inanmayacağını bilir, buna rağmen yaklaşmakta olan felaketleri feryat figan söylemeye devam eder. kassandra neyle lanetlendiğini bilmektedir. ek olarak zaten kahindir, gördüklerinin söylese de söylemese de gerçekleşeceğini de bilmektedir. yani söylediklerine kimsenin inanmayacağını bilmektedir. buna rağmen söylemeye devam eder.

    insan söylediklerine kimsenin inanmayacağını bilmesine rağmen neden söylemeye devam eder?

    bence kassandra'nın asıl trajedisi yukarıdaki soruda yatmaktadır. söylediklerine kimsenin inanmayacağını bilmesi, kassandra'nın susmasına, kaderine küsmesine, kendine acımasına, haline ağlamasına yol açmaz. ağlar, bağırır, çağırır, üzülür ama söylemeye devam eder. insan kimsenin inanmayacağını bile bile neden söylemeye devam eder?

    bence gerçeğin kölesi olduğu için devam eder. insanın nihai trajik yükü budur, kendi gerçekliğinin kölesidir. söyleyecek başka şeyi, bunu söylemekten başka varoluş biçimi olmadığı için, kimsenin kendisine inanmayacağını bilse de söylemeye devam eder. bu açıdan kassandra'nın şahsında insanoğlunun hikayesi sisifos söyleninin bir benzeridir. lanet kimsenin inanmayacak olması değil, kimse inanmayacak olsa da söylemek zorunda olmaktır.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap