sygdommen til döden
-
iki bölümün ilkinde umutsuzluğun ne olduğu anlatılmış, ikincisinde de nasıl tedavi edileceğinin üzerinde duruluyor. umutsuzları "kendisi olmak istemeyen" ve "kendisi olmak isteyen ama olamayan" şeklinde ayırıyor. çoğunluğun, umutsuzluğa kişinin kendiyle kopuşunun sonucu demesinin karşısına "kişinin kendiyle ilişki kurmasının sonucudur" düşüncesiyle çıkıyor. ikinci bölümde umutsuzluğu dine bağlamasıyla değerini yitiriyor, en azından benim için yitirdi, bu tip durumlarda din temelli şeyler kolaya kaçmak gibi geliyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap