cal newport

• cal newport (bkz: deep work) adlı kitabından bir kısım paylaşacağım.
  
  "2010 yılında ıra flatow'a verdiği bir radyo röportajında araştırma bulgularını şöyle özetliyor nass:
  
  katılımcıları, her daim multitasking yapanlar ile nadiren multitasking yapanlar şeklinde ikiye ayırdık ve buradan çarpıcı sonuçlara ulaştık. her daim multitasking yapanlar konuyla alakasız şeyleri ayırt edemiyorlar. işler belleklerini yönetmekte başarısızlar ve kronik dikkat dağınıklığından muzdaripler. bir konu üzerinde çalışırken beyinlerinde aktive olan bölümlerin çoğunluğunun o konuyla alakası yok. zihinsel açıdan enkaza döndüklerini söylememiz mümkün.
  
  flatow ise, kronik dikkat dağınıklığından muzdarip kimselerin beyinlerindeki bu yeniden yapılanmadan haberdar olup olmadıklarını soruyor nass'e.
  
  görüştüğümüz kişiler hep aynı şeyi söylüyordu: "eğer cidden odaklanmam icap ederse, etrafımdaki her şeyden soyutlanıp lazer gibi odaklanabilirim." fakat ne yazık ki zaman içinde edindikleri zihinsel alışkanlıklar, lazer gibi odaklanmayı imkansız kılıyor. bu insanlar alakasız şeyleri deyim yerindeyse vantuzluyorlar. ellerindeki işe odaklanmakta başarısızlar.[ vurgu bana ait.]
  
  nass'e göre, beynimiz dikkatimizin sürekli dağınık olmasına alıştıktan sonra gerçekten odaklanmak isteseniz bile bunu becermekte zorlanırsınız. daha somut bir ifadeyle, gündelik hayatta karşılaştığınız her potansiyel can sıkıntısı anında, örneğin kuyruğa girip beş dakika beklediğinizde ya da arkadaşınız gelene kadar bir yerde tek başına oturmak zorunda olduğunuzda eliniz doğrudan telefonunuza gidiyorsa, beyniniz nass'in tabiriyle "zihinsel enkaz"a dönüşmüş demektir; yani pürdikkat çalışmaya imkan vermeyecek şekilde yeniden yapılanmış haldedir."
  
  newport'un (bkz: deep work) adlı kitabını şiddetle tavsiye ediyorum. kitap klasik bir kişisel gelişim kitabı değil. deep work(türkçeye çevirisiyle pür dikkat çalışma) kavramının öneminden bahsediyor kitapta ve bu pür dikkat çalışmayı günümüz insanının kaybediş nedenlerini sıralıyor. odaklanmanın hayatta nasıl bir öneme sahip olduğunu farklı noktalardan bakarak açıklıyor. odaklanma becerimizi nasıl kazanacağımız üzerine kendi ve başka insanların deneyimlerini aktarıyor newport.
  aynı zamanda kitabında bilimsel araştırmalardan, makalelerden bolca yararlanmasının yanı sıra fazlaca örneklerle destekliyor anlattıklarını.
  
  ben odaklanma kavramı üzerinde daha önce bu şekil düşünmemiştim(daha doğrusu odaklanma kavramı üzerine ayrıca düşünmemiştim) çok farklı bir şey bu. kendinizi girdiğiniz zor psikolojik durumlardan bile sıyırabileceğiniz bir kavram "odaklanma", kitabı okudukça anlayacaksınız. bu konuya felsefi açıdan da bakılmış kitapta. varoluşçuluk illetiyle debelenen biri olarak çok önemli cümleler vardı odaklanma hakkında.
  
  son olarak:
  
  http://calnewport.com/blog/
  
  bu da yazarın blogu.
  çaylaklarda link butonu çalışmadığı için böyle paylaşıyorum. sonra düzeltirim.