25453 entry daha
  • çok uzun süredir fenerbahçe'nin 3'lü savunma sistemlerini benimsemesi gerektiğini savunuyorum,

    bu yıl da gerek takım kimyasının bozukluğundan, gerek saha içi yerleşim problemlerinden dolayı bunu denemenin elzem olduğunu defalarca tekrarladım. üstelik eldeki oyuncu kadrosunda da kalite olarak sıkıntılar var bu yüzden de takımın en azından türkiye liginde birşeyler yapabilmesi için ligin genel alışkanlıklarına bir antitez üretmesi gerekiyordu. yani rakiplere ters bir oyun ortaya koymak gerekliydi.

    cocu bunu ilk olarak 4 ekim 2018 fenerbahçe spartak trnava maçında denedi ve fenerbahçe'nin 18/19 oyunu ilk kez gelişim gösterdi. sonraki maçlarda da fenerbahçe'nin oyunu nispeten gelişim gösterdi. evet oyun hala yeterli değildi ama maç içindeki dizilimsel kaymalarla biraz daha eli ayağı düzgün bir takım olma yolunda ilerliyordu. ama ne yazık ki gerek şanssızlık diyelim, gerek slimani'nin akıl almaz performansı, cocu üzerinde baskı git gide arttı. başkanın ve yönetimin de garip açıklamalarından dolayı cocu fenerbahçe'nin başında çıktığı son 2 maçta baya baya oyuna konsantre olamamış görüntü çizmişti. -tamamen şahsi fikrimdir- gönderildiği ankaragücü maçındaki oyunu okuyamayışının akla yatkın başka bir açıklaması yok çünkü.

    ***

    başlangıçta ersun yanal hamlesine karşı çıksam da (bkz: #81857368) cocu'nun bu sistem değişikliği üzerine ''ersun yanal neden olmasın?'' (bkz: #84232839) demiştim. sahiden eldeki kadro yetersizdi ama çeşitli taktiksel oyunlarla harika bir takım ortaya çıkmayacak olsa dahi sezonun geri kalanı için izleyenlerine keyif verebilirdi. nitekim ersun yanal da takımının başındaki ilk maçta buna benzer bir kurguyla sahaya çıktı. oyunu aldı, 2-0 öne geçti, ama maçı tutamadı. ilk maç bu olur dedik, devre arasında gerek fiziksel, gerek taktiksel yükelemeler yapılacağını düşündük. düşündük ama?

    ***

    şimdi bana gelip fenerbahçe kadrosu kötü demeyin, bunu zaten kabul ediyoruz. ama bu kadar mı kötü? o yüzden transfer olmazsa bu takım küme düşer gibi argümanları bir kenara bırakmak gerekiyor, mevcut oyuna odaklanmak, onun üzerine düşüp onu geliştirmek gerekli. madem takım ligde dahi kalamayacak kadar kötüydü cocu neden suçlu ilan edildi? ya da ersun yanal dışarıdan bakan birisi olarak ''ortada bir gariplik var bence bu kadronun potansiyeli daha yüksek'' diye neden sürekli bir söylemde bulundu. ersun yanal mevcut durumu ayağa kaldıramayacaksa neden takımın başına getirildi? -sorular çoğaltılabilir-

    ***

    yanal'ın fenerbahçe'nin başında çıktığı tüm maçlarda oyuna müdahalesi çok yetersiz kaldı, oyunu doğru okuyamadı, çözüm üretemedi. çok uzağa gitmeye gerek yok bursaspor maçında da bunu çok net gördük:

    oyun boyu uzamış, bursaspor sağlı sollu geliyor ve orta sahanı tamamen domine etmiş, mehmet topal yine kedi yavrusu gibi kendini stoperlerin arasına atmış. topu ayağında tutamıyorsun, ileri uzun vurduğunda da pivot santraforun seni rahatlatamıyor. kenardan ayağı düzgün, oyunu pas yaparak tutacak orta saha oyuncuların da gelemeyeceğine göre ne yapman lazım? en basidinden oyun boyunu daraltıp, genişlemen, sahaya enine yayılman lazım. gerekirse 3. stoperi sokup 5-3-2 kanat bek taktiğine dönmen lazım. bunun yerine yanal oyunu rakip sahaya yıkmadığında neredeyse top kaybetmekten başka hiçbir işe yaramayan valbuena'yı oyuna alıyor. tesadüfe bakın ki onun kaybettiği top dönüp gol oluyor.

    ümraniye maçında da aynı hikaye. mehmet topal yine stoperlerin arasında, felaket bir oyun sergiliyor. oyuna ne defansif ne ofansif katkısı var. benzia'ya da ön alan baskısı yaptırıyorsun. geniş açıdan bir bakıyorum benzia ve mehmet'in arasında nereden baksan 45-50 metre fark var. oyunda bu kadar açılmışsın, uzamışsın. benzia'ya önde iş yap diyorsun ama senin orta sahan düşüyor adam 60 metre depar atıp dos'nın kademesine defalarca giriyor, sen sadece izliyorsun. tam oyunu değiştiremediğin, aklına hiçbir şey gelmediği bir anda ilahi bir müdahale ile stoplerin biri kırmızı kart görüyor. diyoruz ki, taktiğe mecbur dokunacak belki -zaten orada oynayan!!- mehmet'i oraya çeker, orta sahaya dinamik birini koyar vs. ama sen gidip stoper oyuna alıyorsun, dizilime dokunmuyorsun. sonra şaka gibi bir hamle ile topal ileri çıkıyor vsvs.

    ***

    victor moses ve olası bir serdar aziz hamlesinden sonra ne yapabilir fenerbahçe?

    mevcut kadro ile bu hamleleri birleştirirsek en yüksek potansiyeli 3-5-2 varyasyonlarında görüyorum ben. skoru bulduğunda ya da zor deplasmanlarda da 5-3-2 kb dizilimlerine geçiş yapabilirsin. moses'ın zaten en çok uyacağı oyun bunlar olacaktır. (3-4-3 oynayamayacağımız aşikar)

    kaleci

    hasan ali kaldırım * (sol stoper) -ya da olursa serdar aziz-
    skrtel (defansif stoper, abartılırsa sweeper) - defansı çapa gibi ileri geri taşımakla yükümlü olursa yanında oynayan oyunculara tecrübesi ile çok büyük konfor sağlar-
    sadık çiftpınar (sağ stoper) oyuncu zaten hamleli ve ön alanda müdahale etmeyi seviyor, lig standartlarına göre de atletik bir oyuncu

    andre ayew (sol kanat bek)
    victor moses (sağ kanat bek)

    şimdi geldik en sıkıntılı bölgeye: orta alan,

    fenerbahçe'nin elinde çok oyuncu var bu bölgede ama kullanılabilirlik çok az, pas kalitesi düşük. ayrıca tempo da düşük. bu yüzden.

    jailson (allegri'nin marchisio'yu kullanımı kafada canlansın)
    isla (sağ iç)
    eljif elmas (sol iç)

    oyunu ileride daha çok tutman gerekirse : benzia (ama ümraniye maçındaki istekli benzia) -allegri'nin yine 2 sene önceki oyunu gelsin akıllara-

    oyunu ileride tutmak yerine daha direkt ve tempolu bir plan varsa; çift forvet.

    forvetlerden destek görevi rahatlıkla pas özelliği olan soldado'ya verilebilir. zaten kendisi tek forvet oynamayı pek sevmiyor, dolaşan, pas dağıtan daha çok destek görevinde rahat oynayan bir oyuncu.

    forvetlerden diğeri de ne yazık ki; boş küme *

    3-5-2'nin dezavantajları olduğu doğru ama uygulandığında da rakiplerin kimyasını bozduğu da doğru. örneğin burada sol ve sağ stoperlerin biraz stoper biraz da bek oyuncusu gibi olması gerek ki kanat oyuncusu ileri gittiğinde ya da içeri katettiğinde o bölgeyi daha iyi doldursun ya da hücum devamlılığını sağlasın. ama zaten bu oyundan en azından türkiye liginde yüksek kalite beklemiyoruz. ne bileyim bir juventus iki tane kalas stoperle bunu denemeye kalksa her maç küsküyü yer ama burası kalitesiz bir lig, idare edersin. ayrıca sol stoper hasan, sağ iç de isla olursa nispeten bu açık yine kapanır.

    baskıyı yediğinde geri hattı anında 5'leyebilirsin, ön alan presi kırmanın en kolay yollarından biri. maalesef bursa maçında ersun yanal'ın aklına gelmedi.

    bu sistemle rakibi boğup, daha direkt oyun tercih edilebilir. takım boyunu daraltıp sahaya daha geniş yayıldığın zaman türkiye liginde her türlü iş yapıyorsun zaten. (şenol güneş geçtiğimiz iki yıl harika kurguladı bunu, özellikle tosic varken) takım zaten pas yapamıyor, sahaya iyi yerleşemiyor geriye de bundan başka pek bir seçenek kalmıyor benim gözümde. direkt oynayıp, oyuna tempo koymaktan bir fakir sarrismo'su ile bielsa'sı karışımı yapmaktan başka çaren yok.

    ama,

    sunderland till i die adlı belgeselde de chris coleman kötü giden takıma çözüm ararken 4-3-3 sistemini monte etmeye çalışmıştı. kaç yaşına gelmiş, premiere lig oynama tecrübesi olan bir oyuncu bile maçtan sonra çıkıp şöyle dedi: ''top bizde değilken nerede duracağımı bilemedim, bunu hiç oynamamıştım ki!'' yani bu noktada böyle bir değişim olabilir mi, ya da yanal cesaret edebilir mi bilmiyorum. zaten problem de burada, takım devre arası kampı yemeseydi bu eleştirileri getirmezdim. ama nereden baksan 2 ay olmuş, bir sürü maç oynamışsın. ama gram gelişme yok, gelişme olmadığı gibi farklı bir çözüm önerisi de yok. hayır adam dener, farklı bir şeyler yapar ''kadronun uyumsuzluğuna uyum arıyor'' vs deriz. ama öyle bir durum da yok. hatta ve hatta oyun daha da geri gidiyor. en azından devre arasında bu tarz gelişimlerin, saha içi yayılımların üzerinde durmalıydı yanal.

    şimdi ligdeki en iyi taktik disiplinlerinden birine sahip takımına karşı maç yapmadan önce kara kara düşünüyoruz bu yüzden, sayfalarca yazı yazıyoruz.
28916 entry daha
hesabın var mı? giriş yap