55 entry daha
  • inci ankara kalesinden cezaevini izlemektedir: ulucanlar merkez kapalı cezaevi.

    -görüşe girmeye çalış, giremesen de biz her görüşte el sallarız sana. kale'ye !

    inci ankara kale'sinden cezaevini izlemektedir.

    -kale'den bize el salla inci !

    inci kale'den cezaevini izlemektedir.

    geriden bir zamanı izler inci. kalenin güneydoğu ucundaki burçlardan ulucanlar gözükür. ellerinde bir naylon kova. tempo tutup oynamaktadır kadınlar koğuşu:

    -çıkıcak çıkıcak, af çıkıcak...

    parmakkapı'dan girer kale'ye inci, at pazarı'na uzanan kapı. çocuklar güneydoğu burcunun dibinde top oynamaktadır:

    -hello !
    -hello, hello !
    -hello baby !
    -merhaba !
    -aaaa, türkmüş lan !
    -hadi ya ?

    ulucanlar'da yere tebeşirle çizilir uçurtma. barış'ın sesidir:

    -niye uçmuyor inci ?
    -uçar birgün !

    "adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi barış !" kale'den ankara'ya bakar inci:

    -ama bunu bilmezdi anası ! babasının sevdiği bir şarkıcının adıymış. yalnızca bu yüzden konmuş adı.

    kale'den bakar inci:

    -burda uçmaz barışcım, çok küçük gelir bu avlu ona.
    -küçük uçurtma uçururuz.
    -yine uçmaz. kocaman çayırlarda uçurmak gerekir.
    -kocaman çayır nasıl olur inci ?

    inci siyasi koğuştadır. genceciktir, genceciktir hepsi. sevgi soysal'ın "yıldırım bölge kadınlar koğuşu" gelir insanın usuna. inci dışarıdadır, barış içeride kalmış.ankara'ya bakar inci:

    -uçurtma uçuracaktık hani, söz vermiştin bana. niye yalan söyledin ? burnun uzadı mı inci ? hani pinokyo'nunki gibi ?

    inci kale'den bakar.

    inci, kale, barış, ulucanlar, ankara...

    -burnun uzadı mı inci ?
353 entry daha
hesabın var mı? giriş yap