uçurtmayı vurmasınlar
-
inci ankara kalesinden cezaevini izlemektedir: ulucanlar merkez kapalı cezaevi.
-görüşe girmeye çalış, giremesen de biz her görüşte el sallarız sana. kale'ye !
inci ankara kale'sinden cezaevini izlemektedir.
-kale'den bize el salla inci !
inci kale'den cezaevini izlemektedir.
geriden bir zamanı izler inci. kalenin güneydoğu ucundaki burçlardan ulucanlar gözükür. ellerinde bir naylon kova. tempo tutup oynamaktadır kadınlar koğuşu:
-çıkıcak çıkıcak, af çıkıcak...
parmakkapı'dan girer kale'ye inci, at pazarı'na uzanan kapı. çocuklar güneydoğu burcunun dibinde top oynamaktadır:
-hello !
-hello, hello !
-hello baby !
-merhaba !
-aaaa, türkmüş lan !
-hadi ya ?
ulucanlar'da yere tebeşirle çizilir uçurtma. barış'ın sesidir:
-niye uçmuyor inci ?
-uçar birgün !
"adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi barış !" kale'den ankara'ya bakar inci:
-ama bunu bilmezdi anası ! babasının sevdiği bir şarkıcının adıymış. yalnızca bu yüzden konmuş adı.
kale'den bakar inci:
-burda uçmaz barışcım, çok küçük gelir bu avlu ona.
-küçük uçurtma uçururuz.
-yine uçmaz. kocaman çayırlarda uçurmak gerekir.
-kocaman çayır nasıl olur inci ?
inci siyasi koğuştadır. genceciktir, genceciktir hepsi. sevgi soysal'ın "yıldırım bölge kadınlar koğuşu" gelir insanın usuna. inci dışarıdadır, barış içeride kalmış.ankara'ya bakar inci:
-uçurtma uçuracaktık hani, söz vermiştin bana. niye yalan söyledin ? burnun uzadı mı inci ? hani pinokyo'nunki gibi ?
inci kale'den bakar.
inci, kale, barış, ulucanlar, ankara...
-burnun uzadı mı inci ?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap