• 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı'nda trabzonspor'u doğradığı iddia edilen fifa kokartlı hakem ümit öztürk'ün aslında sadece bir tane önemli hata yaptığı gerçeğinin yok sayılması ile ortaya çıkan trajik durum. tabii "bir tane de olsa önemli hata yapmasınlar kardeşim." diyebilirsiniz. bence de yapmasınlar, ama cüneyt çakır'ın bile var'da izlediği pozisyonda hatasında ısrar edip son adamı ihraç etmediğini görmüşken, ümit öztürk'ü linç etmek biraz ikiyüzlülük oluyor bence. üstelik cüneyt çakır'ın hatası bir kupa finalinin* neticesini etkilerken ümit öztürk'ün hatası sadece 3 puanlık bir lig maçını etkiliyor.

    bana göre trabzonspor aleyhine tek bir önemli hata yapılmıştır, o da skor 3-1 iken marcao'nun ekuban'a yaptığı hareketin penaltı gerektirdiği halde atlanmış olmasıdır. ama bakmayın işte, hazır itiraz etmişken ne var ne yok bağıralım sesimiz çok çıksın anlayışı ile gürültü koparılıyor. zaten gürültünün çoğunu da fenerbahçe ve beşiktaş medyası koparıyor. diğer tartışmalı pozisyonlara bakacak olursak:

    1 - galatasaray'ın kazandığı penaltı: henry onyekuru pozisyonu harcayacakken arda akbulut ayağına vuruyor ve oyuncuyu düşürüyor. dokunmasa pozisyon kayboluyor aslında, ama tıpkı 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı'nda fernando muslera'nın yaptığı gibi gereksiz bir penaltıya sebebiyet veriyor tecrübesiz eldiven. sonuç olarak hareket kusurlu ve penaltı gerektiriyor.

    2 - diagne'nin atılması gerektiği iddiası: diagne'nin elle oynama nedeniyle gördüğü sarı kart doğru. ancak sonrasında hugo rodallega'ya yaptığı faul nedeniyle de ikinci sarı kartı görmesi gerektiği iddia ediliyor. bir kere diagne'nin hareketinde bir gaddarlık/sertlik yok, geriye tek mesele kalıyor. tehlikeli hücumu kesmek. işte bu noktada bu pozisyon tamamıyla gri ve hakem yorumuna kalıyor. dünya üzerinde buna kart gösterecek hakemler olduğu gibi göstermeyecek de çok ciddi oranda hakem olduğunu biliyorum. zaten, rezil türk spor medyası gündeme hiç getirmemiş olsa da bu hareketten daha önce (sanırım) zargo toure tarafından badou ndiaye'nin düşürüldüğü pozisyon da en az bu pozisyon kadar tehlikeliydi, ancak hakem yine sarı kartına başvurmamıştı. şu linkin 16. saniyesinde başlayan pozisyonda sarı kart kullanmayan bir hakemin diagne'nin yaptığı hareket için sarı kart kullanması ancak büyük bir tutarsızlık/tarafgirlik olabilirdi. belli ki ümit öztürk'ün "umut vadeden atak" anlayışı ortalamanın üzerinde bir keskinlikte ama en azından tutarlı. birbirinin neredeyse karbon kopyası olan iki pozisyonda aynı kararı veren hakemi eleştirmek, ikincisinde farklı karar vermesini talep etmek düpedüz şaklabanlık. beinsports bu hareketi özetlere koymadığı için bizim düşük iq'lu spor yorumcularımız da adeta bu pozisyonu unutmuş durumdalar. ama iki pozisyonu yanyana koyduğunuzda ve ndiaye'ye yapılan faulün daha önce olduğunu göz önünde bulundurduğunuzda, ümit öztürk'ün diagne'yi oyunda tutmak için değil bu tip pozisyonlarda yorumu bu şekilde olduğu için sarı kart kullanmadığını anlayabilirsiniz. ama biraz iq lazım dediğim gibi.

    3 - nagatomo'nun atılması gerektiği iddiası: malum bu haftasonu konumuz "fuck off" kırmızı kart gerektirir mi gerektirmez mi oldu? bu tartışma bir tarafa, ümit öztürk'ün yuto nagatomo'yu atması gerektiğini iddia etmek basbayağı cehalet. çünkü, biz nagatomo'nun "fuck off" dediği çıkarımını zoom'layan kameradan defalarca izleyerek yapıyoruz. ama bir hakem o mesafeden oyuncuya bakıyor olsa bile bir anlık dudak okuyarak kırmızı kart kullanamaz. çünkü hakemlikte dudak okuma yöntemiyle küfür/hakaret tespiti kabul edilmez, zira güvenilir bir yöntem değildir. sadece hakemin kendisine küfür edildiğini bizzat duyması gerekir ki ihlal tespiti yapsın ve cezalandırmayı gerçekleştirsin. ümit öztürk'ün aralarındaki mesafe ve yüksek gürültü nedeniyle nagatomo'yu duymuş olabileceğini zannetmiyorum. sadece dudak okuyarak ve hissiyatına güvenerek nagatomo'yu atmış olsa işte hakemliği o zaman biterdi. zira raporunda "duymadım ama bana öyle geldi." yazan bir hakemin fifa kokartını anında söktürürler. "yok kardeşim raporuna 'duydum' diye yazardı." diyorsanız da o sizin karaktersizliğiniz. herkes minareyi çalıp kılıfını hazırlayan cibiliyetten gelmek zorunda değil.

    not: soldado vs. nagatomo diyenlerin anlaması gereken, soldado'nun büyük bir salaklık yaparak hakeme yakın mesafeden bu ifadeyi kullanmış olmasıdır. yani, alper ulusoy raporuna "bana küfür etti." diye yazdığında kimsenin çıkıp da "nereden duydun?" deme şansı kalmıyor. ama nagatomo'nun şansı bu ifadeleri hakemden uzak bir noktada kullanması oldu. hakem kırmızı gösterseydi ve nagatomo (kulüpten akıl alarak) maç sonunda "ben türkçe belli kelimeleri öğrendim. faul yok! faul yok!" demiştim dese hakem sap gibi ortada kalırdı. esas infial o zaman yaşanırdı.

    edit-1: yazı içeriğinde de belirttiğim gibi anlayabilmek için biraz iq gerekiyor. bu anlamda şanssız doğanlar fetö, şike, ana, bacı vs. gibi anlamsız goygoylar yapmaya çalışabilirler. kafası biraz olsun basanlar ise yazı içeriğinde belirtilen hususları çürütmeye girişebilir. belki biz de bir şeyler öğrenmiş oluruz sayelerinde.

    edit-2: diagne'nin pozisyonunun %100 sarı kart olması gerektiğini iddia eden terliksi yaşam formları için hakemle aynı görüşte olan 1-2 isim paylaşalım: bünyamin gezer, deniz çoban --- bana bakın amipler sakın aksi görüşte olan hakem hocalarını sıralamayın, çünkü pozisyonun gri olduğunu zaten ben söylüyorum. ama hakemin iki tarafa da aynı şekilde karar vererek tutarlı olduğuna dikkat çekiyorum. zekanız/bilginiz yetiyorsa ndiaye'nin pozisyonu ile karşılaştırarak savunun görüşünüzü. bunu yapamıyorsanız "abi benim iq, ayakkabı numaram seviyesinde, idare et." demiş oluyorsunuz.

    edit-3: bir de ümit öztürk'ün bir daha galatasaray maçlarına verilmemesi endişesiyle hareket ettiğimi savunanan süper zekalar var. lan, bir galatasaraylı'nın şu saatten sonra en son isteyeceği hakemdir ümit öztürk. bu algı operasyonlarının etkisi altında kalan bir hakem, galatasaray maçına çıksa tüm gri pozisyonları rakipler lehine karara bağlar. salak olduğunuzu biliyordum da bu kadarına pes doğrusu!
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap