2 entry daha
  • şule çet cinayetinden sonra yeniden gündeme gelen kardeşimizdir.

    26 yaşındaki aysun yıldırım'ın ölümünün ardından başlatılan soruşturma, şule çet davasının ardından yeniden kamuoyunun gündemine geldi. 'intihar' denilerek üstü kapatılmak istenen dosyanın avukatı rukiye leyla süren, aysun'un işyerinden atlayarak intihar ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtirken, "aysun ile şule'nin davaları birbirine çok benziyor. ekmeğinin peşindeyken öldürüldü aysun. hem kendi geleceğinin peşindeyken, hem ailesine destek olmaya çalışırken öldürüldü", diyor.

    peki, aysun yıldırım kardeşimizin başına gelen olay nedir?

    belleklerimizi tazeleyelim...

    istanbul sefaköy’de bir gümrük müşavirliğinde ihracat - ithalat sorumlusu olarak çalışan 26 yaşındaki aysun yıldırım, geçtiğimiz yıl 28 şubat’ta işyerinin üçüncü katından "şüpheli" bir şekilde "düşerek" yaşamını yitirdi. 17 metre yüksekten "düştüğü" iddia edilen aysun yıldırım’ın yaşamını yitirmesi kayıtlara önce '‘şüpheli ölüm’' diye geçti. savcılık soruşturmasında olaya ilişkin “intihar” denildi ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

    kızlarının intihar etmediğini düşünen aile ise olayın peşini bırakmadı. karara itiraz ederek mahkemeye başvurdu. aile, mahkemenin itirazı reddetmesi üzerine bu kez kadın cinayetlerini durduracağız platformu’na başvuruda bulundu. platform avukatlarından rukiye leyla süren de etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle dosyayı anayasa mahkemesi’ne taşıdı.

    aysun'un avukatı rukiye leyla süren, aysun'un dosyasının şule çet dosyasına çok benzediğini belirtirken, aysun yıldırım'ın ekmeğinin peşindeyken öldürüldüğünü vurguladı.

    avukat süren, ''yaşananların ardından hemen dosyadan bir kopya edinmek istedim. aile bu dosyanın kopyasını alırken, savcının, 'ben bu dosyayı kapattım, siz boşuna uğraşıyorsunuz' dediğini söylediler bana. aysun'un anne ve babasının dosyada bir dilekçesi vardı. dilekçede şunu diyorlardı: 'biz şu kişilerin ihlal ya da dahlinden şüphelendiğimiz için gerekli araştırılmaların yapılarak cezalandırmalarını talep ediyoruz.' ailenin verdiği dilekçeye rağmen, olayın en baştan 'şüpheli ölüm' olarak kayıtlara geçmesine rağmen ayrıntılı bir şekilde araştırılmadı'', diyerek başlangıçta yaşadıkları zorluklara değindi.

    süren, aysun'un niye tek başına mesaiye kaldığını, soruyor ve şunları söylüyor:

    ''bakın çantasında 31,5 tl çıktı, ay sonu, cebinde bu kadar para var. başka bir şey yok. ekmeğinin peşindeyken öldürüldü aysun. hem kendi geleceğinin peşindeyken, hem ailesine destek olmaya çalışırken öldürüldü. biz bu davayı çözmek zorundayız. emsal olmalı.

    aysun çalıştığı işyerinin bulunduğu binada bir pencerenin tam hizasına gelecek şekilde yerde ölü bulundu. aysun ile ilgili dosyayı savcı 'delil yetersizliğinden' takipsizlikle kapattı.

    aysun ile şule'nin davaları birbirine çok benziyor. aysun çalıştığı işyerinde 28 şubat'ta mesaiye kalıyor. ve mesaiye kaldığı gece önce 7'de annesiyle görüşüyor. sonra 7.30'da kız kardeşi ile görüşüyor. annesine, 'anne yarım saate kadar geleceğim merak etme' diyor. annesini arayıp yarım saat gecikmesinden dolayı meraklanmamasını isteyen bir insan intihar eder mi? 7.30'ta ablasıyla görüşürken ablası 'neden bizi işyerinden arıyorsun da, cep telefonundan aramıyorsun?' diye soruyor. aysun ablasına telefonun sarjının bittiğini ve sarjda olduğunu söylüyor. daha sonra başka bir arkadaşı ile daha görüşüyor. hatta arkadaşına gel yanıma diyor. intihar eden bir kişi arkadaşını yanına çağırmaz. arkadaşı da çok yoğun olduğunu söyleyip 'hafta sonu görüşelim' diyor. böyle bir planlama yapan bir kişiden bahsediyoruz..."

    kaynak
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap