5 entry daha
  • frege'yi severim, çünkü a'ya b demeden açıkça dile getirir fikirlerini. fikirleri bazen fazla abartı gözükebilir siz değerli meriç kardeşlerime. mgtow akımının türkiye'deki nadide üyelerinden biridir.

    konumuza dönmek gerekirse bu gerçek karşısındaki yorumunun hakkını yiyemeyiz. son pişmanlık neye yarar? karşımızda gold digger'lığın piri şeyma subaşı ve aldanmışların şahı acun ılıcalı gibi bir ikili varken hem kadın açısından hem de erkek açısından karşılıklı çıkarların saf(ideal ilişki-aşk) bir düzeyde tutulması önemlidir. yoksa paşa paşa her ay gelirinize oranla astronomik miktarlarda ödeme yapabilirsiniz şark kurnazlarına. bir erkek olarak bu sizi hem maddi hem manevi sömürücü sistemin bugunu kullanmak tamamen sizin elinizde. yoksa ingiliz sömürgelerindeki bir hintli gibi perişan, derbeder eyler bu durum.

    evlenmeden önce birlikte yaşamamak gerçekten de evliliğin her iki üyesi için sonrasında geri dönülmez hatalara sebep oldu, oluyor ve olacak. nitekim batı dünyasından evlenmeden çocuk sahibi olan insanlar da var, aşklarını öldürmemek adına. bizde ise tüm gerçekler evlilik kurumuna adım atmaz önümüze seriliyor. bir insanı tanımanın en net ve kesin yolu bence o insanla yolculuğa çıkmakta. yolculuktan kastım aynı evi paylaşmak. nitekim bu, bireylerin evdeki sorumluluklarını ne derecede yerine yetirdiğini kavramanıza yardımcı olacaktır. oysa yan yana dahi gelmemiş, adlarından başka bir şeyi bilmeyen iki yabancının görücü usülü evlenmesini imajine edelim şimdi. direkt evlenmiş bir çiftin birbirini tanıma oranı yüzde kaçtır? bunun yerine kişiyle arkadaş olun, nasıl bir arkadaş olduğunu kavrayın. evlilik dediğimiz kurum zaten resmileştirilmiş hayat arkadaşlığıdır.

    konudan bağımsız olmak üzere verebileceğim birkaç örnek daha var. aristo kadını tanımlarken erkeğe oranla 'yetersiz' diye nitelendirmiştir, bence bu tanım yanlıştır. aksine kadın, erkekten onlarca gömlek üstündür diyebiliriz; zihinsel anlamda. çünkü hormonlarından bağımsız olarak soğukkanlıca kararlar alabilir ve bu kararlar bazı saf erkeklerin hayatını mahvedebilir. kadınlar, erkeklerin aksine zihinlerindeki rasyonelite ve irrasyonelite çarpışmasının her iki yönünde de karar alabilirler. ve bu onları sadece daha zeki yapmaz, aynı zamanda daha da tehlikeli yapar. aslan sürülerinde avlanan neden dişidir? doğada baskın ve gizli güç kadınlardadır. her riske atılan erkeğin arkasında erkeğini yönlendiren, manipüle eden gizli bir el, bir kadın yok mudur?

    burada kadınlar şöyledir, böyledir vesaire diyerek zaman kaybetmek gibi bir niyetim yok. genelleme yapmanın da hiç mi hiç anlamı yok. kadınlar, erkekler için anlaşılamaz varlıklardır. ingilizlerin bu konuda bir atasözleri vardı. okşamadığın kedi kucağında bitermiş tarzında bir şeydi ki gayet de aynı ters mantıkla değerlendirebiliriz kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi. sevmediğiniz kadınların size musallat olması, sevdiğiniz kadınların ise asla size ısınamaması bundandır.

    son olarak, sol frame'de yeterince cinsiyetçi yaklaşım, iğrenç başlık ve entry varken umuyorum ki ilişkiler konusundaki bu naçizane görüşlerimi içinizdeki kötülükle okumuyorsunuzdur. umuyorum ki kendisini nefretten arındırmış iyi erkekler ve kadınlar hala yeryüzünde vardır.
    sizlere birbirinizin kurdu olmadığınız, evliliksiz, mümkünse çocuksuz ve bol aşklı; bilinçli ve güzel günler, yaşamlar dilerim...

    eğer bir kadın sizi gerçekten seviyorsa, zaten sizinle her yola gelecektir. evlenmek olayın tuzu biberi. insan olmaya bakalım.

    sonsöz: bir erkeğin 'nafaka' ödemesi kadar mide bulandırıcı pek az şey vardır. 'nafaka' kelimesi bile başlı başına irite edicidir. erkek nafakayı gönülden vermelidir. gönülden ödeme yapabilmesi için de evliliğin ortadan kalkması gerektiği gerçeğiyle karşılaşırız. eğer ben bir kadınla evlenip boşanmışsam, eski hayat arkadaşımın yaşamını idare ettirebilmesi için gerekli ödemeyi yapacaksam devlet zoruyla değil bilakis kendi isteğimle yapmak isterim. şeref kırıcıdır, devlet zoruyla bu ödemenin gerçekleştirilmesi. bir süreliğine bile olsa yapamayacak bir duruma düştüysem de bunu kendisine belirtir anlayışla karşılamasını beklerim. anlayışsızsa gerçekten de "iyi ki boşanmışım." derdim.

    edit: bazı yazarların olayı yanlış ele aldığını düşünüyorum. kız babası ya da kız kardeş sahibi olmanız konuya bakışınızı değiştirmemeli. bir kız babası olduğunuzu varsayalım ya da bir kız kardeşinizin olduğunu. bu kız dört duvar arasında varlıkla yokluğun arasında ölümü mü bekleyecek? hiç mi insan ilişkileri kurmayacak? bu bağnaz ve geri kafalı fikirleri ne zaman bırakacaksınız? bir erkeğin nasıl biri olduğunu az çok önyargılarla temellendirebilirsiniz. tabii ki denk gelebilecek ofansif/agresif erkekleri saha dışına itmeyi istemek hepinizin hakkı.
125 entry daha
hesabın var mı? giriş yap