8 entry daha
  • devlet sahip çıkmalı denmiş, götümle güldüm.

    90lı yılların başında bir tren garında ayakkabı boyacılığı yapıyordum. o zamanlar büyük garlarda polis karakolları bulunurdu. gara ulaşım bir üst geçit ile oluyordu. ayakkabı boyacıları ise müşteriler genelde peronda beklediği için peronda bulunduğunda daha çok ayakkabı boyuyor ve haliyle daha çok para kazanıyordu. polis ayakkabı boyacılarının özellikle peronda bulunmasını istemiyordu. bunu aşmak için onların ve bazı gar çalışanlarının ayakkabılarını bedavaya boyuyorduk. o zaman biraz daha tolerans gösteriyorlardı.

    bazı günler polis peronda ayakkabı boyacısı görmek istemezdi. kovar döver bazen de boya sandıklarımızı alır geri vermezlerdi. en kötüsü buydu. boya sandığı gitti mi para kazanamazdın kazanamayınca evde dayak yeneceğini (sandık eve gelmezse daha şiddetli olur bu) en hafifinden küfür yiyeceğini bildiğin için polislere yalvarmak zorunda kalırdık.

    birgün polisler bizi yakaladı.daha doğrusu ayakkabılarını boyatacaklarını düşünmüştüm ben o yüzden gitmiştim ama bizi yakalayıp sandıklarımızı elimizden aldılar.bazıları öncesinden ayakkabılarını da boyattı. sonra sandıklarımızı aldılar ve vermediler. yalvardık. yine vermediler. ağladık yine vermediler. kovaladılar. gitmedik.

    öğlen gibi oldu, bazı polisler gitmiş bazıları yeni gelmişti. peronun kalabalık saatleri geçmişti. sandıklarımızı almak için onlara “eve gideceğiz” “köprünün üstünde müşteri bekleyeceğiz” diye yalvarırdık. yalvardık yine, bıkmışlardı belki bilemiyorum, bizi çağırdılar. polis noktasında topladılar. boş bir odaya aldılar. boya sandıklarımız oradaydı. görünce bir çoğumuz sevindi. polisler daha doğrusu iki polis bizi karşı karşıya dizdirdi. 8-10 boyacı falandık. dizildik. ben ve kardeşim karşı karşıya geldik. polislerden biri kardeş olduğumuzu farketti. kardeşimin yerini değiştirdi. benim karşımda kardeşimin karşısında olan boyacının abisini koydu. kardeşimin karşısında ise onun kardeşi vardı.

    bir gözlüklü çocuklu vardı.ona gözlüklerini çıkarttılar. birbirimize tokat atmamızı istediler. en başta benim kardeşim vardı. boy sırasına göre dizmişlerdi. ilk önce kardeşim tokat yiyecekti. kardeşime tokat atacak çocuk kardeşime yavaşça bir tokat attı. polislerden biri sinirlendi ona küfür ederek sertçe bir tokat attı ve ekledi tokat öyle atılmaz böyle atılır orospu çocuğu dedi ve yeniden tokat attırdı.

    çocuk kıpkırmızı olmuş bir yanakla ağlayarak ve olanca gücüyle kardeşime tokat attı. kardeşimin gözünden yaş geldi ama ağlamadı. sora kardeşime geçti. o da bu kez çocuğa olanca gücüyle tokat attı. çocuk da ağlamadı. sırayla tokatlaştık. benim karşıma çoçuğun abisini koymuşlardı.o kardeşi ağladığı için bana çok sert vurdu. biliyordum gerçi öyle olacağını. fakat yinede boş bulunmuş olacağım ki dilimi mi ısırdım yoksa yanağımın iç kısmı dişime mi değdi bilmiyorum çocuk vurunca ağzımın içinde belirgin bir kan tadı aldım . kanı yuttum. sıra bendeydi ben de ona vurdum tüm hışmımla o ağladı. bana küfrettiğini duydum.

    sonra polisler bir kez de aynı anda birbirimize tokat atmamızı istediler. kardeşimin karşısındaki çocuğu tokatlayan polis, tokat atmayan ya da tokattan kaçan biri olursa onu kendisinin tokatlayacağını söyleyip boya sandığını vermeyeceğini ekleyip üçe kadar saydı. birbirimizi bir kez de böyle tokatladık.

    polisler bize sandıklarımızı verdiler. peronda yakalarlarsa sandıklarımızı kıracaklarını söylediler. anne babamız için iyi konuşmadılar. biz birbirimizle konuşamadık bir süre. bazılarımız yanlışlıkla oturak gibi kullandığımız yağ tenekelerini birbirininkiyle karıştırmıştı.onlar sessizce tenekelerini değiştirdiler.

    eve gitmek için akşam olmasını bekledik. ne ben ne de kardeşim bu konu hakkında evde konuşmadık. babamda o gün niçin az para kazandığımızı sormadı.

    şiddet gören çoçuklara devlet sahip çıkmalıymış...

    devlet önce kendi götüne sahip çıksın. üniforma giydirdiği bekçinin, polisin, kondüktörün akıl hastası kadına tren vagonlarında taciz ve tecavüz etmesini önlesin...

    mümkünse çoluk çocuktan uzak dursun başka ihsan istemez.

    bu da şöyle dursun

    (bkz: manisa davası)
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap