3 entry daha
  • dijital göçebelik kavramı aslında bireyin sistemin dayatmalarından kaçışını simgeliyor. dijital göçebe olmaya çalışan biri olarak, bu yaşam stiline uygun bir meslek seçiminin ilk şart olduğunu düşünüyorum. bilişim sektörünün dışında freelance olarak ofis dışında çalışabileceğiniz çok az meslek vardır. yaklaşık 2 yıl önce türkiyede görece iyi bir üniversitenin mühendislik fakültesini bırakarak bunlardan biri olan çevirmenliği seçmiş olmam da bu yaşam stiline yönelik attığım ilk ve belki de en önemli adımlardan biridir. kimsenin boyunduruğu altında olmadan, salt bireysel yeteneklerime ve bilgime dayanarak kendi işimde çalışacak ve en önemlisi bir yerleri geziyor, gerçek anlamda yaşıyor(!) olacak olma fikri bile beni mest etmeye fazlasıyla yetiyor. aile kurmak gibi bir derdim veya ihtiyacım yok. mgtow öğretisinin insan ilişkilerindeki pasif tutumunu temel aldığımdan büyük bir sorun da teşkil etmiyor. belki yol arkadaşı olabilir. minimalistik bir yaşam tarzını da benimseyince gerçekten ihtiyaç fazlası her şey gözünüze hata gibi gözükebiliyor ki bu da gayet normaldir. 10 kalem yerine 2 kalem, 6 defter yerine 2 defter neyimize yetmiyor ki? koca bir kitaplık yerine kindle... her şeyden kısa kısa rahatlıyorsunuz. sosyal medya, e-mail vb. gereksiz hesaplarınızı da kapattıysanız büyük oranda popüler kültürün baskısından kurtulmuşsunuzdur. içe dönük bireyler için ideal bir yaşam stili diyebilirim. insanlardan, kaostan ve karmaşadan uzakta sakin bir hayat.

    edit: yaşam alanı olarak tanımlayabileceğimiz pek çok alternatif var. oteller, rv karavanlar, pick-up kamyonetler, yelkenli yatlar vb. bisiklet ve dolayısıyla doğanın kendisi de olabilir. nitekim dört duvar arasında 480 ay taksitle ev almaya çalışmaktan daha mantıklı bir yaşam stilidir.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap