12 entry daha
  • caddelerin sokakların kapasite olarak yetersiz olmasıdır ana sebebi.

    elbette sürüş hataların trafik üzerinde etkisi var, fakat yolların kapasitesi eksik olduğundan dolayı sürüş hataların trafik üzerindeki etkisi çok daha belirgin oluyor.

    - kapasite düşük olduğundan takip mesafeni azaltmak zorunda kalıyorsun (sen azaltmak istemesen de birileri şeridine giriyor, girmek zorunda kalıyor)

    araçlar arasında 40-50 metre mesafe olduğunda öndeki araç frene bastığında ayağını gazdan çekip durumu değerlendirip ona göre frene basmak veya basmamak için yeterince zamanın oluyor (senin arkandaki araçlar da aynısını yapabiliyor)

    araçlar arasında mesafe 10-15 metre olduğunda öndeki frene basar basmaz frene basmak zorundasın, öndeki aracın neden frene bastığını, ne kadar frene bastığını düşünecek zamanın yok (arkandakilerin de zamanı yok, kimisi sert frene basıyor, kimisi az basıyor, fakat kimse durumu idrak ederek basamıyor)

    sonuç: akordiyon etkisi

    sokaklarımız dar:
    sokağın içindeki trafiği etkilemesi başlı başına bir mesele. fakat tüm bu sokaklar ana caddelere bağlanıyor. kavşak sayısı arttıkça yola bağlanan araçlar yüzünden ana caddedekiler frene basmak zorunda kalıyor.

    bu kadar göt göte yaşamasak, yollar geniş olsa, bitişik nizam ev yapmayı bıraksak ana caddeye 10 sokak değil 5-6 sokak bağlanır. komple yaşam kalitesi artar zaten, ağaçlar ormanlar falan.

    bu beraberinde bir sorun daha getiriyor, o da şöyle, en soldan yola dahil olan kişi 50 metre içerisinde en sağ şeride geçiş yapmak ve viraj dönmek zorunda kalıyor, (yolu bilen yine bir şekilde hallediyor da yolu bilmeyen adam trafiği katlediyor).

    kaldırımımız yok:

    eyvallah istanbul sur içinde sokaklar dar, osmanlı zamanından kalma yollar, at arabası geçse yeter demişler. bugün ise bunları düzeltmek sorun.

    beylikdüzü, tuzla vs. 10-15 sene önce yoktu. kafana göre tasarlayıp yapabilirdin.

    ama gel gör ki koskoca sitenin etrafında yapılan kaldırım bir bebek arabası sığacak kadar. lan sitenin içinde 5 tane 10 tane 20 katlı bina var. o sitede en az 3000 kişi yaşıyor. ona göre araç giriş çıkışı var, yayası var, boku püsürü var.

    o kaldırım geniş olsa yayalar yola çıkmak zorunda kalmaz, yol kenarına park eden araçlar aracın yarısını kaldırıma çıkarıp park ederler, komple bir şeridi iptal etmezler.

    3 şeritli ve göt kadar kaldırımın olduğu bir caddede ise manzaramız şu:
    araçlar 1 şeridi işgal eder (para çekmeye, markete uğramaya, durup yol bakmaya, veya komple park etmek için) yayalar hurdacılar kaldırıma sığamaz ve park halindeki araçların solunda yürür. yolda giden araçlar ise yayalara yaklaşmak istemez. 3 şeritli yoldan geriye kalır sana 1.5 şerit. onda da minibüs durup yolcu indirip bindiriyor komple kitleniyor yol.

    bir kaç başka sebep:

    - tabelaların küçük / eksik / karışık olması

    - emniyet şeritlerin eksik olması (avcılar yokuşunda her daim hararet yapmış bir araç kapatır bir şeridi, emniyet şeridi de yok)

    - e5'deki gereksiz mobeseler (yardır yardır giden araç mobesenin 50 metre önünde frene basıyor hemen sonra tekrar gazlıyor)

    - yol kenarındaki park yerlerin ücretli olması

    - çöp konteynerların yolların köşelerinde değil yol boyunca olması.(viraj ağzında park etmeleri engeller, çöp kamyonların yol işgalini azaltır, sokak temizliğini de rahatlatır. )

    ve daha nice başka küçük küçük sebepler.
365 entry daha
hesabın var mı? giriş yap