• homofobik entarilere sahne olma olasılığı yüksek konu/kişi. olmasın aman dileyerek, geçen pazar niyork times dergisi yazmış, bir toparlayayım dedim. kafamı. modacı kadınlar isyanlarda imiş. kardeşim ödüller niye hep eşcinsel ve erkek modacılara gidiyo, okulların moda bölümlerinin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyo ve iş bulabilenler erkek modacılar oluyo deyu. bu problematik gay adamların arasındaki bağların kudretiyle de açıklanıyorsa da, herhalde işin daha fantastik kısmını eşcinsel erkeklerin idealize/ aklı baştan alan kadınlar hayal edebilmesi sorunsalı oluşturuyor. ve tabi, belki bunun da en büyük kısmını, kadınların kendi vücutlarıyla olan mutsuzlukları, örnekse donna karanın basen problemlerinin tasarımlarına yansıması... magazinimiz buraya kadar yazıyo, az çok kestirebildiğimiz kısmını, ama bizzat endüstrideki kişilerin ağzından. asıl sorunsa buradan başlıyo: bir yumurta tavuk sorunu: iyi de kadınların güvensizliği söz konusu dayanışmayı haklı kılıyosa, bu dayanışma bu güvensizliği beslemez de ne yapar. ne için giyiniyoruz diye de düşünmek lazım belki bu noktada, aslında, eşcinsel modacı başlığında değerlendirilen ideal vücut ölçülerini ve transparan kıyafet rejimini bir eşcinsel modacı sorunu diye değerlendirmeden önce... kışları bile işe yarıçıplak gelen ofis hatunları/@delikan76da da -bence tam ters açıdan ama olsun- belirtildiği gibi, kadınların iş garantisinin kıyafetlerinde arandığı ve kelleyi almanın sanki sadaka veriyor gibi eşcinsel modacı figürüne bırakıldığı bir toplumsal yapı hayali her ne kadar sağlam bir hayalgücüne işaret etse de her hayali sırf hayal diye beğenecek değiliz, faşizm de bir hayal ona bakarsan. kıssadan hisse; elbet kadınlar istedikleri her kıyafeti giyebilmeli ve giymeli, eşcinsellerse istediği meslekte istediği gibi at koşturabilmeli, ama sözde bu formül uygulanırken gizli öznelere taşeronluk verip bir taşla bütün kuşları vurmak neyin nesi?
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap