sömürge valisi

• avrupa komisyonu'na komiser tayin edilen arkadaşların atandıklarını sandıkları pozisyon. biri gider, diğeri gelir, yaklaşım hiç değişmez:
  
  - "onu yapma!"
  - "bunu yapma!"
  - "atlama!"
  - "zıplama!"
  - "oturma!"
  - "kalkma!"
  
  başka bir ülkenin içişlerine mi karışıyor, yargısına müdahale mi ediyor, diplomaside böyle bir taemül var mıdır ipinde değildir. talimatlarını yağdırır, yanında aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmez:
  
  - "onu, bunu, şunu yapın, yoksa müzakereler tehlikeye girer, gölge düşer, askıya alınır, şu olur, bu olur."
  
  işte bir tanesi daha çıkmış, ağzına geleni söylüyor: http://www.hurriyet.com.tr/…/3655201.asp?m=1&gid=69
  
  bu, resmen, telkinde bulunmak suretiyle yargıya müdahaledir, sadece bizim kanunlarımıza göre değil, bütün dünyada suçtur. bu sözleri siz, ben, herhangi birimiz sarfetsek, hakkımızda dava açılır, ama bu arkadaşlar konuşur, durur, yanlarına kâr kalır.
  
  bu adamların küstahlıkları sade vatandaşın kanına dokunur da, devleti emanet ettiğimiz adamlara vız gelir, tırıs gider. bir allahın kulu çıkıp da demez ki "senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor. sen al o müzakereyi de..."