7 entry daha
  • tanım: esasen (bkz: deutschland 83) dizisinin ikinci sezonu olan ancak deutschland 86 ismiyle ayrı bir dizi gibi yayınlanan dizi. türkiye'deki yayın haklarının sahibinin (bkz: blutv) olduğunu da belirtmemde fayda var izleyecekler için.

    genel olarak izleyen kişiler ilk sezonu(deutschland 83'ü) daha çok beğenmiş ancak ben deutschland 86'yı bütüne vurduğumda daha çok beğendim. olayların avrupa ile sınırlı kalmayıp daha global düzeyde ele alınmış olması diziyi hem daha akıcı kılmış hem de yazarlara daha geniş bir kurgu alanı sunmuş. bu sezon ile birlikte gelen karakterler ve geçen sezondaki karakterlerin diziye yediriliş biçimi de hoş olmuş. ancak

    --- spoiler ---

    alex'in diziye katılma biçimi çok saçma, gereksiz ve anlamsız olmuş. yani tamam böyle bir karakter var ama birkaç kısım hariç dizide aldığı rol ilk sezona oranla çok anlamsız olmuş. aids ile mücadele konusu ve homofobiyle mücadele için kendisine rol veriliyor ama insanların gözüne bir şeyi bu kadar sokmaya çalışılırsa haklı olunan bir durumda haksız bir duruma düşülmesi oldukça olası olacaktır. fazla sırıtıyor yani bana göre alex kısımları dizinin. tischbier kısımları ne kadar yeterli ve dozundaysa onun kısımları da o kadar uzun ve gereksiz olmuş.
    --- spoiler ---

    dizinin en zayıf olduğu konuysa karakterler arasındaki ilişkilerin gelişimi, birbirlerine bağlılık duyma süreçlerinin çok kısa ele alınması ve buna bağlı olarak çok kötü işlenmesi. bir karakter ile diğeri arasında bir ilişki yaşanıyor ama ne ara adama aşık oldun bacım derken buluyorsunuz kendinizi izlerken. bunun çok sık tekrarlanması da büyük eksi oldu bana göre.

    --- spoiler ---

    yukarıda bahsetmiş olduğum o karakterler arası ilişkilerin işlenişindeki saçmalık en çok brigitte ile martin arasındaki ilişkide görülüyor. yahu ne ara aşık oldun ablacığım gözünü seveyim. ne yaşadın da kendinden 9 yaş küçük seni büyük ihtimalle sevmeyen sadece kişisel çıkarları için kullanan bir adam için hem kariyerini hem servetini hem de geleceğini bu kadar riske attın ?
    ikinci olarak da martin kardeşim, sen cins misin ? yahu sana o annett denen kadından hayır gelir mi ? herkese nasıl pislik yaparım, nasıl iğrençlik peşinde koşarım mantığında olan o kadınla barışmana ne gerek vardı ? kadının dini imanı kariyeri. her şeyi yapar kariyeri ve kişisel çıkarları için. hem öbür tarafta brigitte abla senin için birçok riski göze almıştı. o ilişkinin gelişimi de pek normal olmasa da en azından martin bazında düşünüldüğünde ve brigitte'nin yaptığı fedakarlıklar göz önüne alındığında martin'in çocuğunu alıp batı'ya gidip brigitte ile kaçması ya da bnd için onunla birlikte çalışması çok daha mantıklı olurdu. çocuk annesini özleyecek olsa da(bir süre için) işin sonunda o manyak, kariyer bağımlısı kadından ve o rejimden kurtulması çocuğun geleceği ve sağlığı için daha iyi olurdu.

    --- spoiler ---

    özet geçmem gerekirse genel olarak olayın iki almanya arasındaki konudan ziyade global çapta alınmış olması nedeniyle ben bu sezonu izlerken daha çok keyif aldım. libya krizi, güney afrika problemi, afrika'daki komünist-sosyalist hareketler ve hükümetlerin aktivitelerinin gösterilmesi, doğu bloğunun içten nasıl çatladığının gösterilmesi vs. oldukça hoş olmuş ve dozunda tutulduğu için sıkmadan yedirilmiş diziye. vaktiniz varsa hem ilk sezonunu hem de bu sezonu mutlaka izleyin. ilk sezonu izlediyseniz zaten kesinlikle izlemeniz gerek diye düşünüyorum.

    puan = 8/10
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap