4 entry daha
  • her ağaç için, hatta ayni meyvenin farklı cinsi için dahi farklı budama teknikleri vardır. ama genel mantık agacın işe yaramayan, ortasından çıkan yeni dallarını (süygün,kızan,sürgün,fisil vs yöreye göre ismi değişir) alıp ağacın gücünü meyve gözü olan dallara vermesini sağlamaktır.

    bilgi ve pratik isteyen bir mesele. ayrıntısı çok. hangi dal meyve gözü hangi dal yaprak gözü bilmek gerekiyor. sonraki budamaları da hesap ederek ağaca yön verilmeli. kesilen dal dipten alınmalı kesinlikle “tırnak” bırakılmamalıdır.ağacın arasina çikilabilecek, merdiven atıldığında rahat toplanabilecek, yanindaki ağaçla birleşmeyecek, dibi sürülürken engel çıkarmayacak vs vs bir sürü ayrıntıyı düşünmek gerekiyor. mesela nar ağacı için “içinden kuş takılmadan geçmesi gerek” derler.

    ama budama yaptıkça alışıyor almanız gereken dallar gözünüze çarpıyor. bir de ayni ağacı her sene budarsaniz önceki kestiğiniz dalı hatırladığınızda budamayı daha iyi öğrenirsiniz. dal kesmekten korkmayın ağaç budandıkça güçlenir. siz budamıyorsanız da her sene ayni kişilere budatmaya çalışın. çünkü mantık aynı olsa da herkesin farkli bir tarzı vardır. o tarzda devam etmesi ağaç için daha iyi olur. budacilar da berberlere benzer; kimse başkasının budasını beğenmez. *

    bu yazıyı erik, kayısı, zeytin ağaçlarını düşünerek yüzeysel şekilde yazdım. ona göre itimat edin.

    yıllar sonra gelen edit: aşağıda bir arkadaş berber benzetmemi yanlış anlamış galiba. benim kastettiğim her dalı berber gibi kısaltma değil, ne yazdığımı bir daha okusun, denk gelirse.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap