güzeller bezenmiş toya giderler
-
yine yanlış bilgi. türkü erzurum değil kars türküsüdür. aşık tüccari ye aittir. detaylı bilgi için
bkz:asık tuccari
edit: linki kaldırırlarsa diye içeriği de ekledim. saygılar sevgiler.
aşık tüccari
güzeller bezenmiş toya giderler
sizlere emanet yar oynamasın
ben bilirim rica minnet ederler
yüngüllük edipte tez oynamasın
komşular oturur size bakarlar
gonca güller al yanağa takarlar
sonra söyler başımıza kakarlar
dudağın altında dil oynamasın
kuzeydoğu anadolu’da serhat şehir kars’ın yetiştirmiş olduğu, döneminin en usta ve en büyük aşığı olan tüccari, 1720 yılında selim ilçesinin şimdiki adı büyükdere olan tiknis köyünde doğmuş, 1805 yılında vefat etmiştir.
divanları, tecnisleri, destanları ve hikayeleri ile tanınan tüccari, ahıska’ya gözlerinden tedaviye giderken, yolda seyahat destanını ve bir çok koşmasını yazar.
yaşadığı dönemde “ustad” diye anılan tüccari hakkında ki ilk yazı kars’ta 1939 yılında yayınlanan doğuş dergisi’nde ki bir inceleme yazısıdır. prof. dr. mehmet fahrettin kırzıoğlu, nejat birdoğan, karslı m. kuzu, salih şahin gibi araştırmacılar bilgi vererek şiirlerini yayınlamışlardır.
şiirlerinin çoğu derlenemeden yitip giden aşık tüccari’nin kayıtlara geçmiş şiiri pek azdır. halk şiirinin zor dallarından olan divan ve tecnis dalında tüccari pek usta ve hünerlidir.
kars ve çevre aşıklarının okudukları “derbeder” makamının yaratıcısı olan aşık tüccari aynı zamanda yaralı mahmut, tahir ile zöhre gibi hikayelerin kaynak kişisidir. kendisinin dizmiş olduğu eşref bey adlı bir de hikayesi mevcuttur.
oğuz türkmenlerinden olan tüccari’nin alevi/bektaşi olduğu, bu inanç içerisinde yetiştiği ve garip musalı ocağına bağlı olduğu bilinmektedir.
sait küçük
eserlerinden bazıları:
salına salına gelen güzeller
salına salına gelen güzeller
tanrı selamını almaz mısınız
mevla’m sizi süs için mi yaratmış
hoş bir eda ile gülmez misiniz
gurbete gidenler azığın alır
kimisi gitmeyip sılada kalır
kimi sevap için kâbeye varır
kâbe kapınızda bilmez misiniz
karadır kaşınız yaydan inc’olur
bugün dünya yarın ahret nic’olur
bir gönül tavafı yüz bin hac’olur
gönülleri tavaf kılmaz mısınız
tüccari’yim bunca derdi niderim
başım alır diyar diyar giderim
yarın mahşer günü dava ederim
siz mahşer yerine gelmez misiniz
kurban olduğum
aheste aheste yürür
yoluna kurban olduğum
konuş sözünü duysunlar
diline kurban olduğum
burası kale bedeni
n’olur durdurun gideni
kemer sıkmıştır bedeni
beline kurban olduğum
kadere boynunu eğer
gözleri dünyaya değer
saçları topuğa değer
teline kurban olduğum
tüccari’yim can versinler
yüzüm yoluna sürsünler
döndür yüzünü görsünler
halına kurban olduğum
güzeller bezenmiş toya giderler
güzeller bezenmiş toya giderler
sizlere emanet yar oynamasın
ben bilirim rica minnet ederler
yüngüllük edipte tez oynamasın
komşular oturur size bakarlar
gonca güller al yanağa takarlar
sonra söyler başımıza kakarlar
dudağın altında dil oynamasın
tüccari sevmişim seni cananım
sizlere kurbandır bu şirin canım
demem oynamasın oynasın hanım
karakaş altında göz oynamasın
incidir
dü çeşmim kan ağlamaktan gözlerim yaş incidir
kadir kıymet bilmeyenler yaren yoldaş incidir
dinle sözüm al nasihat konuşma cahilinen
cahil de bir kem söz var ki değse bin baş incidir
kadir mevla’m sebepkâr et bezirgânlar kânına
yüküm cevahir yüküdür bakır çatmaz yanına
sarraf olan kıymet biçsin lalima mercanıma
sarraf olmayan ne bilir sanar her taş incidir
kamilinen haşrolmayan kendisin evla bilir
dinleme cahil adamı özünü derya bilir
der tüccari yar elinden çektiğim mevla bilir
mevsim ihtiyar olunca dağları kış incidir
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap