23 entry daha
  • baharın müjdesini erkenden veren, beton dolu sokakları çiçekleriyle bir parça da olsa renklendirip süsleyen ağaçtır. lakin toprakla bağını koparıp atmış, vicdanı kararmış insanlar onun bu etrafını ışıtan sevincini çok görür, acımasız elleriyle canına kıymaktan çekinmezler.

    sokağımızın alt köşesinde, çok da büyük boyutlarda olmayan ama her bahar bin bir çiçek açan bir erik ağacı vardı. etraf incir, ceviz ve dut ağaçları ile dolu olduğundan, o çiçeklerin açması ve sokağı şenlendirmesi beni çok mutlu ederdi. bugün marketten dönerken baktım ki garip bir şekilde beli bükülmüş, bembeyaz çiçekli dalları yere inmiş. yanına yaklaşınca tam da belinin ortasından kırıldığını gördüm, içim cız etti. çiçeklerin ve dalların o mahzun hâline bakarken ağlayacak gibi oldum. o esnada ağacın yanındaki apartmandan çıkan komşu teyze yanıma geldi, "mal sahibinin oğlu, dalları apartmana geliyormuş diye kırmış ağacı; ben de kendisine kızdım ama dinlemedi, yazık etti sabiye" dedi. teyzenin, sokağımızı paylaştığımız bir ağaca bir çocuk/genç olarak bakması, onu bir can olarak görmesi buruk bir şekilde gülümsetti ama, insafsız biriyle de aynı havayı soluyor oluşumuza üzüldüm.

    ah insanlar, mezara götüremeyecekleri mallarını koruma hırsıyla neleri ezip geçiyorlar, farkında değiller.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap