5 entry daha
  • ittihatçı subayların makedonyada zor yoldan öğrendikleri gerilla savaşını avrupalı bir büyük güce* karşı başarıyla kullandıkları savaştır. halil paşa anılarında bu savaşta kullandığımız gayrı nizami harp taktiklerini ayrıntısıyla anlatmıştır. beni çok eğlendiren bir anektod da şudur:

    bilindiği gibi kahraman italyan ordusu libya'ya çıkmış ancak donanmasının top menzilinin ötesine geçmeye pek tenezzül etmemiştir*. libya'da bulunan ittihatçı subaylar ise orada kalmış olan az sayıdaki nizami osmanlı birliği ile sünusi kabilelerinden gelen gönüllülerle italyan hatlarının karşısına derme çatma da olsa bir savunma hattı kurmuştur. savaş kısa zamanda bir karşılıklı gözetleme ve ara sıra yapılan mütekabil baskınlara dönüşür. lakin osmanlı kuvvetleri ya hiç ya da çok az yardım alabilmekte, özellikle mühimmat sıkıntısı çekmektedir. halil paşa yaratıcılığını kullanarak süper bir mühimmat kaynağı yaratır. kendi deyimiyle "kara kafalı ve parıl parıl beyaz dişli" arapları siperlerin tepesine çıkartıp el sallatmakta, bunu gören italyan gemileri de hemen ateşe başlamaktadır. lakin nişancılıkları o kadar kötü, mermi tapaları öyle kalitesizdir ki attıkları mermilerin neredeyse tümü osmanlı siperlerinin çok gerisine düşer ve çoğu da patlamaz. bu patlamayan mermiler de sünusiler tarafından toplanıp sökülür, zarfları eritilip kurşun yapılır, içindeki baruttan da fişekler için faydalanılır. halil paşa bir bombardımanda en az iki aylık cephane malzemesinin çıktığını söylemiştir.
61 entry daha
hesabın var mı? giriş yap