the fire in our throats will beckon the thaw
-
pelican için gözümün bebeği diyebilirim, australasiayı ilk dinlediğim günden beri.. kapalı karanlık tehtidkar canlı sert bir yapıydı, the fire in our throats will beckon the thawa kadar..
artık müzik karanlık beton binalardan dışarı sızmaya başladı, ve yerden yere vurup duvardan duvara savurup yüksek katlı binaların camlarından aşağılara bırakırmış gibi yapıp asla dengemi kaybetmeme izin vermeyen; tek bir kelime etmeden açık sınırsız bir gökyüzünün altında yerden yüksekte rüzgarın esişiyle saçlarım savrulurken hiçbir tepki vermeden beraber yanyana durdup etrafı izlediğim bir yaratığa dönüştü..
yarattıkları bu etkiyi kelimelerle anlatmak becerebileceğim birşey değil, görüntüleri kolaj yaparak bir akış oluşturabilmeyi çok isterdim..
yine hydra head den çıkan bu albüm için şaheser kelimesini kullanırken mutluluktan gözümden bir yaş kayabilmekte, tepkilerimde fazla coşkulu olabilirim, olurum.. kanımca neurosis ve isis karşılştırmalarına bir son verecek yapıda bir albüm..
last day of winter
autumn into summer
march to the sea
red ran amber
aurora borealis
sirius..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap