38 entry daha
  • bu entirime evvela bir öz eleştiri yaparak başlamak isterim. efendim küntürel dünyamızda ve özellikle internet aleminde öyle bir takım araştırmacılar mevcut ki, kendileri bir takım tarihsel olayları, bir takım küntürel mevhumları, bir takım simge ve sembolleri birbirleriyle alakalandırmak suretiyle bir takım tezleri kanıtlamak uğraşıdadırlar; ve malesef bu uğraş neticesinde delirmişlerdir!.. evet, malesef bu kavramsal simgesel dünyada kurdukları ilişkiler bilimselliği aşmış ve delirmişlik noktasına ulaşmıştır. erik von daniken ekolünden bu kişiler genellikle her şeyin kökenini uzaylılara, mısırlılara yahut türklere bağlamak eğilimindedirler. bu türden çok sevdiğim bir site var (idi, şimdi baktım kapanmış): skyrootuni.com. buradaki araştırmacı arkadaşımız bütün dünya dillerinin göktürkçeden, onun da sirius yıldızı kökenli göksel bir kavimin dilinden kaynaklandığı tezini çok geniş kaynaklar ve kapsamlı örneklerle kanıtlamaya çalışıyordu. ve bunu da kendi geliştirdiği "görsel etimoloji" yöntemine dayanarak yapıyordu. misal, "amerika" kelimesinin sirius kökenli o dilde "güzel vatan" anlamına geldiğini bulduktan sonra kelimeyi göktürk alfabesiyle yazıyor, harfleri alt alta, yan yana, büyüklü küçüklü ve evirip çevirerek yerleştirerek amerika kıtasının resmini elde ediyordu. bir başka örnekte ise "hamak" kelimesinin aslı "hammock"un "amma da uyumak yeri"nden türediğini, ve yazılınca da hamak resmi ortaya çıktığını anlatıyordu. şimdik, belki hakikaten bütün diller türkçe'den türemiştir, ve hatta hakikaten türklerin ve de herkesin kökeni sirius yıldızından gelen bir kavimdir, aksi kanıtlanmadıkça taşşak geçmek bilimsel delikanlılığa sığmaz. lakin bu tezin kanıtı olarak sunulan argümanın mantık ve bilimsellik sınırlarını aştığı aşikardır. işte bu yüzden bu türden araştırmacılara ben delirmiş araştırmacı diyorum. akıllarına gelen ilginç fekat gerçekliğe halyi mesafeli bir fikrin mistik ve kutsi açılımlarının heyecanına kapılarak bilimsel olmaya çalışan hezeyanlar içinde deliren zavallı araştırmacılar... ve... ve itiraf ediyorum... ben de delirmek üzereyim!!!..

    küçüklüğümde hep bilim adamı olmak isterdim. ama ne olursa olsun, biyolog, jeolog, arkeolog, hepsi birdi benim için. yeter ki bir şeyleri araştırayım ve "heee, aha bunlar bunlar bu yüzden böyle" şeklinde tezler oluşturayım. ama sonra ne oldum? bir baltaya sap olamadım! şabalak oldum, şaklaban gibi bişey oldum!.. ama bilim aşkı, araştırmacılık tutkusu yüreğimin derinliklerinde daima yaşadı. yaşadı ama gelişmemiş, prematüre bir ucube olarak yaşadı. ve bugün artık elimin altında o ucubenin ortaya çıkmasını sağlayabilecek, benim gibi yanlış insanların eline geçtiğinde korkunç bir silaha dönüşebilecek bir aygıt var: internet!.. ve hatta google!.. evet, gerçek bir araştırmacı olamadım ama bir google araştırmacısı oldum!.. nedir abi? illuminati mi dedin? tıkır tıkır tıkır yaz illuminati, yaz masonluk, ara!.. armut mu dedin? yaz armut, meyve, ağaç, ara!.. olmadı yaz illuminati + armut ağacı, ara!.. olmadı canın mı sıkıldı, yaz orta okuldan arkadaşlarının ismini, mason olan var mı ara!.. ana biritanika ansiklopedisinden sayfaları evire çevire iki ayda okunacak yazıları, ve artı binlerce olur olmaz geyiği sabaha kadar acıyan gözlerle oku, gerekli gereksiz bilgi bombardımanı sonucunda beynin amcıklamış olarak yatağa git, illuminatilye armut simgesi dolu kabuslar gör, ve sabaha pırıl pırıl bir deli olarak uyan!.. işte efendim, son günlerde zamanımı google başında "horoz + horus" yazarak ve günden güne biraz daha delirerek geçiriyorum.

    aslında ilk yazdığım horoz entirisi masum bir benzetmeden ve biraz da bilimsellikle eğlenmek arzusundan ibaretti (#6738223). "aa ulan horus horoz olmasın, ha ha ha haa". daha önce ibis ile ibişin aynı şey olduklarını farketmemdeki gibi, ibişlikten öte bir anlamı yoktu. lakin her şey benden sonra yazılan bir kaç entiriyle başladı. bu entirilerin biri (#8240339) horozun alevilikte kutsal olduğunu ve cebrail'le eş tutulduğunu, bir diğeri (#8621322) ise masonlukta merkür'ü simgelediğini söylüyordu. baktım ki cebrail (ya da gabriel) semitik dinlerde haberci melek, merkür (ya da hermes) yunan dininde haberci tanrı. ee, bunların ortak kökenli olmaları çok mümkün. e o zaman dedim, bunlarlan aynı şekilde eş kökenli mısır tanrısı sakın horus olmasın!.. gizli bir gerçeği açığa çıkarmanın arifesinde olmanın helecanıyla başladım gogılda araştırmayı. fakat kısa zaman içinde hermes'e denk olanın horus değil toth olduğuna müşahade ettim. bu toth da ibis başlı ibiş bir tanrı. ve üstelik müslümanlıkta hz. idris'e tekabül ediyor imiş. idris>ibis gibi bir denklik kurmak istedim ama cesaret edemedim; o sırada henüz yeterince delirmemiştim. aramaya devam ettim ve peygamberlerin mısırdaki kökenlerini tek tek resimleriyle gösteren bir sitede toth'un hz. nuh, horus'un ise doğrudan "gabriel - ruh ül kudüs" olarak belirtildiğini gördüm, fakat ne çare, bu sitenin bir "deli araştırmacı" sitesi olması dolayısıyla oradan buruk ayrıldım. ve fakat yılmadım aramaya devam ettim ve gördüm ki bu horus'un bebekkene annesi isis'in kucağında isa gibi tasvirleri mevcuttur. o vakit "ulan hep resimlerine bakıyorum, biraz da yazılarını okuyum" diyerekten horus hakkında bi şeyler okudum. meğer ki bu horus'un çeşitli dönemleri ve çeşitli tasvirleri var imiş. bu annesiyle olan harpokrates imiş ve bebek horus demekmiş. bi de hormaku varmış ki "ufuktaki hor-horus" demekmiş ve yunancaya harmachis - harmais olarak çevrilmiş, ışığı ve doğan güneşi simgeliyormuş. aha dedim buldum, harmais>hermes, ne kadar aşikar!.. sonunda horus'u hermes ve dolayısıyla horoz yapacak bir yol bulmuştum!.. ve delilik katsayım da yükseliyordu!.. fakat bilader, hermes haber tanrısı, harmais ışık tanrısı, olmadı ki... ulan bin tane tanrı, kimin eli kimin cebinde belli değil be diye sinirlenmeye başlamıştım ki kendimi sakinleştirdim; tanrılardan ümit kesilmez, kimin eli kimin cebinde belli değilse, horoz horus olmasa bile horus'tan horoza doğru dolambaçlı bir patika çizmek pekala mümkün hale gelir değil mi!.. nıha ha ha ha haaaaa!!!!.... evet, işte artık kafi derecede delirmiştim!.. evet, artık tezimi kanıtlamak için her yolu kendime mübah kılmıştım!.. ve evet, aramaya devam ederken o kuramadığım bağlantıyı, yani hermais>doğan güneş>gün doğumu>horoz bağlantısını kurmuş müslüman bir site buldum!.. islam'daki şeytan kavramından söz ederken diyordu ki zerdüştlükte iyi-kötü ikiliği vardır, kötülüğün tanrısı ehrimen, iyiliğin, hayatın ve ışığın tanrısı hürmüz'dür. ve hürmüz, yani örmüş, yani horus, yani horoz, yani ışık ve uyanma bir gün galip gelecektir!... o vakit anladım ki müslüman kardeşlerimiz horus'u cabraille özdeşleştirmekten özenle imtina etseler de horus'la horoz'u zaten ezelden beri bir tutmaktalarmış. ben de bu ülkenin olsa olsa yüzde doksandokuzu kadar deliymişim!.. o kadar mesudum ki!..

    entirime son verirken "horoz + horus" gogıl aramasında çıkan bir başka müslüman siteden bir alıntı yapmak istiyorum. aynen aşağıdadır:
    --------
    biliyorsunuz mısırlılar ahmak adamlar; eski firavun zamanının insanları bir çok şeylere taparlardı da, taptıklarından bir tanesi de öküzdü, öküze de taparlardı. altından buzağı heykeli yapıp tapınıyorlardı.
    başka tapındıkları şeyler nedir?.. mısır hava yolları'yla hiç uçtunuz mu; mısır hava yolları'nın ambleminde bir horoz başı vardır. şöyle mavi, kırmızı renkleri olan, arkaya doğru bir horoz kafası vardır, (tayyârânı mısır) mısır hava yolları'nın ambleminde... nedir bu horoz başı? o ahmakların, firavun zamanındaki kavmin tapındıkları horus isimli putları var. bizim horoz dediğimiz, horus diye bir tanrıları var... neymiş ahmakların putları? başı horoz başı, vücudu insan vücudu, resimleri filân var... insan vücutlu, horoz başlı bir tanrı. palavranın palavrası, ahmaklığın daniskası...
    --------

    not: hayır!.. deli değilim ben!.. bırakın beni! deli değilim beeennn!!!.. deli değiliiiimmmmmmmm!!!!....
128 entry daha
hesabın var mı? giriş yap