2 entry daha
  • son dönemde çeşitli sendikalarda ve türkiye'de emek hareketi içinde yeniden tartışılmaya başlanan bir konudur. emek haklarini budayan ve işgücü piyasasını emek aleyhine düzenleyen neo liberal politikaları işçilere yönelik bir "ters ludizm" olarak tanimlayan çeşitli akademisyenlerin ve sendika uzmanlarinin başlattiği bu tartışmalarda, işçilerin de bunaa karşılık olarak bir tür neo-ludist tavir geliştirmesi gerektiği öneriliyor... "şiddete karşi öz savunma meşrudur" türünden bir anlayiştan beslenen bu eğilimin son dönemde türkiye'de varliği yokluğu zaten tartışmalı hale gelen emek hareketini yeniden canlandırabilecek içerikte öneriler geliştirip geliştiremeyeceği bilinmez ama, yanliş anlaşilmalari önlemek için ludizmin basit bir "makine kiricilik" olmadiğini hatirlatmakta yarar var..

    genelde eksik bir şekilde "makina kiricilik" olarak bilinen ludizm, gerçekte işçi sinifi hareketinin temel savunma reflekslerinden biridir. hemen tüm ekonomi politik el kitaplarinda basitçe "teknolojik gelişmeler karşisinda işsiz kalan bilinçsiz işçi yiğinlarinin makinelere zarar vererek işgüvencesi elde etmelerini amaçlayan septik hareket" şeklinde tanimlansa da gerçekte emek hareketi içindeki ludist tavirlar hemen her zaman "şiddete karşi şiddet uygulamak meşrudur" gibi bir motivasyonla ortaya çikmiştir. işçilerine karşı zor kullanan, "işçileri silahli güçler -hadi mafya diyelim- yoluyla fabrikadan çıkaran ya da şiddet vasitasiyla yola getiren", "çalışma koşullarini şiddet içeren yöntemlerle düzenleyen", "hukuksal şiddet" denilen şeyi kullanan sermaye kesimleri karşısında işçiler içinde ludist tepkiler her zaman varolmuştur... ve genelde mala zarar verme tavri ludist hareketin en marjinal yönüdür..
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap