1 entry daha
  • uzun zamandır bu konuda bir amme hizmeti yapmak istiyordum, gün bugünmüş. kibbe'nin vücut tipi kategorizasyonu, maalesef genelde bir testle kolayca belli olamıyor. bence bunun iki nedeni var: birincisi testi yapmak için zaten gözünüzün biraz eğitimli olması lazım ve kendinize çok objektif bakabilmelisiniz. ikincisi: testi başarıyla çözseniz bile sonucun ne olduğunu yorumlamak biraz kafa karıştırıcı olabiliyor, çünkü vücut pek çok farklı bölümden oluşuyor ve çoğu kez hepsi birbiriyle tutarlı olmuyor.

    kısaca, testi elbette yapın; ama işin içinden çıkamazsanız pes etmeyin diye, beş ana vücut tipini burada örneklerle biraz tanıtacağım.

    öncesinde birkaç notum var:

    - bu kategorilerin ilk kaynağı, kibbe'nin 1987'de yazdığı metamorphosis kitabı.

    - kibbe'nin kategorilerine yenilerini ekleyen veya sağından solundan değiştiren birçok yeni model türedi. fakat hala dünyada en kabul gören vücut tipi kategorizasyonu, kibbe'ninki. ayrıca kibbe hala hayatta ve bu konularda söz sahibi olan tek kişi olmak istiyor. bu yüzden onun teorisiyle farklı ünlüleri veya ünsüzleri yorumlayanlara biraz tepkili. ama tabii ki iş artık iyice çığrından çıkmış vaziyette.

    - kategoriler hem kadın hem erkek için geçerli. fakat kadın vücudu daha girintili çıkıntılı olduğu için farklılıklarını anlamak biraz daha kolay. hem bu yüzden hem de kendim bir kadın olduğum için, şimdilik sadece kadınlar hakkında yazabilecek kadar kafa yordum.

    - kibbe, farklı vücut tiplerinin nasıl giyinip kuşandığı takdirde nasıl algılanacağını işliyor. elbette daha iyi görünmek için kategorilere özel tavsiyeleri var, fakat ben bunları paylaşırken kesinlikle "kendinize yakışanı giyin," mesajıyla yaklaşmadığımı hemen belirtmek istiyorum. kibbe'nin tavsiyelerinin tam tersiyle mutlu olan insanın zaten kibbe'ye ihtiyacı yoktur. benim için kibbe'nin en güzel yanı mutsuzlukları bitirmesi ve "benim üstümde neden öyle durmuyor?" sorularını ortadan kaldırması. herkese "yakışan" ve "yakışmayan" bir şey mutlaka var. ve yeterince bilinç kazanınca görüyorsunuz ki, size ilham veren ama kendinize yakıştıramadığınız bir görüntüyü, kendinize uyarlamanın yolu da var.

    - kıyafet tavsiyesi vermeyeceğim ama insanlar kendine nelerin yakıştığını fark ettiğinde hangi kategoride olduklarını anlamaları da kolaylaşacağından kıyafetlere değineceğim.

    - bence hepsini okuyun ki hepsinin içinde nerede durduğunuzu anlamanız daha kolay olsun.

    o zaman başlıyorum. kibbe'nin kategorileri oluştururken baz aldığı şeyi genel olarak şöyle açıklayabiliriz: kemiklerin boyu ve şekilleri, kafamızın ve uzuvlarımızın birbirine oranı, kasların kemiklere, etlerin ise kaslara bağlanış şekilleri, çok farklı sonuçlar oluşturabiliyor. kibbe bu sonuçların etkilendiği enerjileri ikiye ayırıyor ve onlara ying ve yang isimlerini veriyor.

    ying enerjinin anahtar kelimeleri: :"feminen", yumuşak, yuvarlak, narin, petite, ince kemikli, dolgun

    yang enerjinin anahtar kelimeleri: "maskülen", güçlü, keskin, kontrastlı, sert, iri, dar, sivri, kemikli

    feminen ve maskülen'in kelime anlamına pek takılmayın.

    işte kibbe'nin tüm kategorileri, bu iki enerjinin birbiriyle girdiği kombinasyonlar üzerinden yürüyor. kelimelerdeki bazı karmaşaları aşmak için evdeki malzemelerden çok acemice birer model yaptım. ying'in karikatüründe kürdan, yang'ınkinde ise chopstick kullandım.

    şöyle.

    burada dikkat çekmek istediğim şey, daha iri kemiklerle nasıl daha dar olunabileceği. ve tabii daha ince yapılı bir vücudun nasıl daha geniş olabileceği. aynı şekilde, yumuşak ying'in geniş omuzları ve güçlü yang'ın dar omuzlarına dikkat.

    o zaman artık kategorileri özetleyebiliriz:

    romantic: tam ying. ince kemikli, yumuşak etli, yuvarlak ve petit, minyon.

    dramatic: tam yang. iri kemikli, köşeli, dar, sportif.

    classic: romantic ve dramatic'in bir blender içine atılıp birbiriyle homojen şekilde karıştırılmış hali. ne iri ne minyon. ne yuvarlak ne köşeli. dengeli ve çok dikkat çekmeyen.

    gamine: yine romatic ve dramatic'in birbiriyle karıştırılmış hali, fakat bu sefer heterojen. dolayısıyla çok çeşitli ve şaşırtıcı. ama genel hattı: mutlaka minyon, ama romantic'in aksine daha köşeli.

    natural: anlatması zor ama tanıması oldukça kolay bir kategori. yang'ın dengelenmiş hali. iri fakat dar değil. hem iri hem de kıvrımlı ve geniş. hatlarda sivriliğin yerini kütlük almış.

    özetleri biraz açalım ve örneklendirelim:

    +++romantic: zaten artık kafanızda romantic hakkında az çok bir şey oluşmuştur. hem ince kemikli hem etine doygun bu tipi tanımanın en kolay yolu şu: bir vücudun ince olmaya meyilli yerleri romantic'te gerçekten ince, etli olmaya meyilli yerleri ise gerçekten dolgun. dolayısıyla ayak bileğiyle uyluğunu birbirine oranlarsanız bariz bir fark görürsünüz.

    romantic kadının havası biraz nostaljiktir. örneğin klasik bir pin up kadını romantic'tir. en ünlü romantic ise şüphesiz marilyn monroe.

    yüzdeki yansıması, yumuşak geçişler, yuvarlak hatlardır. gözler aslında çok büyük değildir ama yuvarlak oldukları için iri durabilirler. hülyalı bakışlara bolca rastlanır. mad men'in ünlü kızılı christina hendicks yine bir romantic. bu yüze makyaj yaparken kontür uygulamak oldukça alakasız bir sonuç verir. kontür modasını bir türlü kendinize yakıştıramadıysanız romantic olabilirsiniz.

    dökümlü, yumuşak kumaşlar, fırfırlar, çiçek desenleri, mücevherler, "glamour”ı anımsatan detaylar: bunlar en kolay kaldırabileceğiniz şeylerdir. en basic giysilerinizde bile en azından kumaş kaplı minik düğmeler veya hafif büzgülü bölümlere ihtiyaç duyarsınız.

    romantic'i bir tık daraltırsak, benim de içine dahil olduğum theatrical romantic sub-kategorisine ulaşıyoruz.

    +++theatrical romantic: romantic için geçerli olan hemen her şey bunun için de geçerli. yine ince kemikli ve etine doygun bir vücut, ama bu sefer parolamız "dar kum saati". romantic'ler portakalsa, theatrical romantic’ler limon. kesinlikle nostaljik, bolca süs kaldıran bir tip.

    romantic'lere pin up demiştik, theatrical romantic'in en çok karikatürize edildiği rol ise femme fatale. gone with the wind'in ünlü scarlet o'hara'sı vivien leigh, bu kategoriye bir örnek.

    theatrical romantic'i ayırt etmek için bir ip ucu: bir uzvunuzun alt ve üst bölümünü karşılaştırın. bir romantic'in alt kolu asla üst kolundan daha iriymiş gibi durmaz. alt bacağı, üst bacağından daha iri durmaz. merkezden uzaklaştıkça her şey giderek küçülüp incelir. dolayısıyla romantikte eller ayaklar gerçekten miniktir. kollar kısadır. alt kolda bile sopalıktan çok yuvarlaklık vardır.

    süper örnek buldum. havadaki koluna bakın. alt kol ne kadar minik. ve o kadar kısa mesafeye rağmen nasıl da kalından inceye doğru belirgin bir değişim var.

    kibbe bize karşı çok acımasız. bizim en iyi taşıdığımız kıyafetin gece kıyafetleri ve tuvaletler olduğunu söylüyor. ve mutlaka bel hattını ortaya çıkarmamızı tavsiye ediyor. yani "ne giyersen giy, kemer tak." yumuşak kumaşlı havuç pantolonları okeylerken, kot pantolonu illa giyeceksek yuvarlak hatlı bir mom jeans tercih etmemizi, sneaker'dan ise uzak durmamızı söylüyor. elbette öyle bir dünya yok, şahsen hemen her gün sneaker giyiorum. ama adamın demek istediği şeyi de görebiliyorum; şık açık ayakkabı bizim için çok daha bütünleyici. neyse ki artık sneaker'ların da şıkları bol. çanta olarak ise vintage tepeden klipsli bozuk para çantası tipi çantaları öneriyor. yani içine bir de hırka atayım diyemeyeceğimiz çantalar. bununla birlikte süsü çok rahat kaldırdığımız için günlük hayatta köpek gezdirirken bile saçın üstlerini kabartıp doğal görünmemiz mümkün, en azından bu bir avantaj.

    bize yasakladığı bir diğer şeyi ise kesinlikle elimden geldiğince uyguluyorum, zaten o söylemeden kendim çözdüğüm bir şeydi: çocuksu, şirin detaylar romantic'lerde çok kafa karıştırıcı duruyor. buna opak çorap da dahil. hatta kibbe'nin dediğine göre bir theatrical romantic baştan aşağı elmaslardan örülmüş bir elbise giyse, oyuncak ayı şeklide bir çanta takmasından daha az göze batar, çünkü elmastan elbiseyle kendine daha çok benzer.

    yine kibbe'ye göre romantic ve theatrical romantic'lerin üstlerine giyecekleri bir şeyi önce kollarına şöyle bir asmaları lazım. kumaş koldan sarktıktan sonra iki yandan üçgen gibi açılıyor mu, yoksa alttan birbirine mi değiyor? üçgen gibi açılanlar bize yakışmazken dökümlü kumaşlar tam romantic'lere göre.

    mesela bizzat yaşadığım için rahatlıkla söyleyebilirim, en zayıf halimde bile (ki bayağı zayıftım) şu kenarı şeritli pantolonlardan giyemedim. kumaşlarda dikine çizgiler, kıvrımlı vücutlarda dümdüz durmayı beceremez ve patlamak üzere olan dikişleri anımsatırlar. sert kumaşlar da aynı şekilde, bizim vücudumuza oturmayı bir türlü beceremezler.

    biz romantic'lere en iyi yakışan eteğin kumsaldaki "pareo"modeli olması da bunu destekliyor. yumuşak, saran, ama mümkünse yapışmayan... ters lale şeklindeki etekler bizim eteklerimiz.

    ve yine bir ip ucu: bir romantic veya bir theatrical romantic'i yönetici bir iş kadını rolünde oynatacaksanız, biçimli bir ceket giydirmek en büyük hata olabilir. bu kadınlar tok kumaşlardan kalıplı giysilere girdikleri anda, kıyafetlerini birinden emanet almış gibi görünme riskine girerler. oysa "köylü bluzü" denilen şeyden giyip bir kemer taktıkları anda çok daha sofistike görünürler.

    theatrical romantic'in örneklerine geleyim: kylie minogue, rachel mcadams, dita von teese, megan fox. (rachel mcadams’ın tüm ciciliğine rağmen ilk ünlendiği rolünde mean girls’teki kötü kız olduğuna dikkat çekerim.) bunların hepsi vücutlarını çokça sergileyen insanlar olduğu için bu kategoriyi incelemek bayağı kolay. mesela megan fox sayesinde şunu anlatabilirim. bir theatrical romantic, ne kadar spor yaparsa yapsın, isterseniz karın kasları sayılacak hale gelsin, imajı sportif değildir. hala narin ve kıvrımlıdır.

    +++dramatic: şimdi en zıt tarafa gidelim. dramatic, en sportmen, en mücadeleci imaja sahip kategori. kemikleriniz iri olduğu halde, ne kadar kilo alırsanız alın yanlara doğru genişlemiyor, dikdörtgen formunuzu koruyorsanız dramatic olmanız büyük ihtimal.

    dramatic'seniz kollarınız ve bacaklarınız uzun olmalı, özellikle kollar spagetti kol olabilir, omuzdan çıktıkları anda bir ip gibi aynı genişliği koruyarak aşağıya sarkarlar.

    pratik bir ip ucu daha: tam karşıdan çekilmiş bir fotoğrafınızda, elinizle kafanızı kapayın. sonra bir süre önünüzdeki resme konsantre olun. elinizi çektiğinizde, kafanız beklediğinizden küçük mü çıktı? bu da tam bir dramatic özelliği. bir kafanın vücuda göre küçük olması, vücudu iri kılan bir özellik. (aynı şekilde, kafa beklediğinizden büyük çıktıysa, vücudunuz petit demektir, romantic'e yaklaşırsınız)

    ve dikkat edin, dramatic'lerde alt kol ve alt bacaklar neredeyse üst kol ve üst bacakla eşittir hatta üstten daha kalın ve güçlü bile olabilir.

    dramatic'leri tarif etmenin en genel yollarından biri de, biraz dünya dışı bir havaları olduğunu vurgulamak. tilda swinton, bir dramatic. bununla birlikte sinemada dövüşçü kadın karakterlerin de ne kadar sıklıkla dramatic'lerden seçildiğine bakalım: hilary swank, dramatic, boksör rolünde. claire danes, dramatic, dizide fbi ajanı rolünde. milla jovovich, dramatic, türlü türlü bilimkurgu filminde. keira knightley, dramatic, diğerlerine göre daha geniş bir skalası olsa da yine bir ara korsan rolünde, bir ara star wars'ta... ve uma thurman zamanında weinstein'ın tacizinden neler çektiğini anlatırken, çok üzücü bir şekilde, klasik kadın rollerinde oynatılan bir tip olmadığı için ne kadar uzun süre ağzını kapalı tuttuğunu anlatıyordu. uma thurman da dramatic ve intikamcı gelin rolünde. şimdi bu aktrislerin yüz yapılarının bile nasıl kaslı olduğunu hatırlayın. güçlü çeneleri, keskin yanakları en tipik özelliklerinden biri. bu yüzden de yüzlerine bolca gölge uygulayabilir, avurtlarını vurgulayabilirler.

    ve bu yüz türünden bahsetmişken, dramatic bir de manken ekleyeyim: alessandra ambrossio. kendisi diğer victoria's secret mankenlerinden dramatic'liğiyle ayrılıyor, diğerlerine göre daha dar oluşuna ama onlardan daha bile güçlü duruşuna dikkat edin. diğer mankenlerin hemen hepsinin hangi kategoride olduğunu tahmin edin, ileride açıklayacağım. :)

    dramatic'lerin sert kumaşlı kalıplı ceketler içinde çok kadınsı durması elbette tesadüf değil. öte yandan çıtı pıtı dantelli bir manşet, elleri çok daha büyük, bileği çok daha güçlü gösterir ve proporsiyonlarını bütünüyle değiştirebilir. karpuz kollu bir bluz de oldukça “dam üstünde saksağan”dır. tepeden tırnağa aynı renkte giyinmek ve boru silüetli upuzun elbiseler bu tipe en çok giden tarzlardan. bunlar imaj olarak asalete yüklendikçe parlayan kadınlar. romantic’in yasaklarından biri dramatic için de geçerli: bu gruplarda çocuksu, şirin modeller, yabancı madde gibi duruyor.

    +++soft dramatic: dramatic'e bir çıt, yalnızca bir çıt yumuşaklık katıldığında ulaştığımız sub-kategori. omuzlar biraz genişledi ve vücut, büyük t harfi şeklini aldı. kıvrımlar eklendi ama hala kum saatinden çok dikey çizgi dominant.

    ve bu büyük t harfiyle birlikte tipimizin parolası da "diva" oluyor. kollar, bacaklar iri, görüntü kesinlikle heybetli. sophia loren, tyra banks, sofia vergara... çok net ve keskin yüz hatları, ama bu defa içlerinde hep bir yuvarlaklık var. soft dramatic en sık rastlanan tiplerden değil. hatta daha çok "egzotik" bir görüntüye sahip oldukları söylenir. game of thrones'un iri kadını gwendoline de bir soft dramatic.

    +++gamine: fransızca velet. aslında ismi her şeyi çok güzel açıklıyor. gamine'ler başta da söylediğim gibi çok çeşitli olsa da, hepsinin ortak özelliği, "fırlamalık". minyon olduklarını söylemiştik. fakat bir romantic'in boynu ve omuzları bile etli ve yuvarlak hatlıyken, özellikle bu bölgelerde gamine'lerde çok daha köşeli geçişler mevcut. tam da bu yüzden tasma kolye bu tiplere çok gidiyor. hatta hemen örnek vereyim, leon'daki natalie portman'ı düşünün. natalie portman bir gamine. işin aslı en ikonik isimler genel olarak gamine. örneğin audrey hepburn. örneğin coco chanel. örneğin kate moss. örneğin mia farrow. örneğin alexa chung. fransız yeni dalga sinemasından pek çok isim, örneğin jean seberg. kendi havalarında olan özgür düşünceli kadın rolleri, genelde gamine'lere verilir.

    bana kalırsa, giyimleriyle en karizmatik olan kadınlar da bunlar. hatta işin aslı kibbe'yi keşfetmeden önce hep gamine'liğe özeniyormuşum. kot, spor ayakkabı, geometrik renk blokları, gamine'lerde pırıl pırıl parlıyor. yeni dalga sinemasındaki lacivert beyaz çizgili bluzleri ve minik deri kayışlı saatleri düşünün. tam gamine. bol ve kısa jileler de öyle. yani aslında güncel british tarzı tam gamine’lik.

    gamine'ler oldukça minyon olmalarına rağmen, kolları vücutlarına oranla oldukça uzun olabilir. elleri ayakları küçücük de olabilir, cüsselerinden beklenmeyecek bir irilikte de. popoları yere oldukça yakın da olabilirler, süper model olacak kadar çitlembik bacaklı da olabilirler. bence işin en ilginç yanı, bunlardan hangisi olurlarsa olsunlar, aynı kot ve tişörtle en parıltılı hallerini yakalıyor olmaları. özellikle tam bilekte biten bluz ve pantolonlar, proporsiyonlarını çok iyi gösterir.

    tipik bir gamine suratı da şaşırtıcı hatlardan oluşur. örneğin yukarıdan aşağıya küçülen şu örnek: koskocaman gözler, yuvarlak bir burun, minik bir ağız ve mini minnacık sivri bir çene. çok kısa saçı en rahat kullanan kadınlar da gamine'lerden çıkar.

    son dönemin modalarından gamine'lerin en çok işine gelen, küçük kutu çantalardır. eğer minyon bir tipseniz ve böyle sert ve geometrik aksesuarlar üstünüze şıp diye oturuyorsa, romantic değil gamine'siniz demektir. yine romantic'lerden önemli bir fark, gamine'lerin boğazlarına kadar kapalı bluzler ve peter pan yakalarla bütünleşmesidir. 60'ların kontrast biyeli bisiklet yakaları da gamine'le bütünleşir. oysa romanticlerin üstünde bu detaylar tam çocuk kıyafetine dönecektir ve bir romantic her zaman göğüs kısmını daha derin tutma eğilimindedir. iki petite grubun arasındaysanız bu farkları göz önünde bulundurun.

    ve audrey hepburn’ü düşünün. belki dünyanın en güzel kadını. bununla birlikte en sofistike kıyafetli halinde bile daha dominant özelliği afacanlık.

    gamine'i ve bundan sonraki kategorileri, sub-kategorilerine ayırmıyorum. romantic'e dönük olanlar soft gamine, dramatic'e dönük olanlar ise flamboyant gamine olarak geçer. ana grubunuzu bulduktan sonra, bu ayrıma zaten daha rahat eğilirsiniz.

    +++classic: yani ying ve yang'ın mükemmel karışımı. classic'in en nadir bulunan tiplerden olduğu söylenir. çok dengeli ve çok simetriktirler ve genelde tek bir özellikleriyle öne çıkmazlar. kollar ne uzun ne kısa. bacaklar, vücut... hepsi oldukça orantılıdır. kolay kolay karikatürünü yapamayacağınız tiplerdir classic'ler. ama bu orantılarından dolayı, romantic'lerden sonra kum saatliğinin en belirgin olabildiği tiptir aynı zamanda.

    yine de en yakışan kıyafetlere bakınca classic'leri ayırt etmek bence çok kolay. tam ortadan ayrılmış düz saçların ve minimalizm'in en çok yakıştığı tip. bandaj elbiseler, kalem etek, çok simetrik, neredeyse futuristik elbiseler yine bu tipi tamamlıyor. mad men'den january jones bir classic, emmy'lerde giydiği şu kıyafete bakın. pek çok insanda üst taraf fazla sert ve kalıplı dururdu veya alt taraf fazla yumuşak ve dökümlü dururdu. ama iki enerjiyi de aynı oranda taşıyan bu kadında elbise inanılmaz normal ve güzel duruyor, üstteki simetri de güzelliğine güzellik katıyor. yine january jones'un calvin klein mankeni olması da şaşırtıcı değil. calvin klein gibi zamansız minimalizmi benimsiyen bir marka, doğal olarak klasik mankenlere yönelir.

    sinemada ise iyi kalpli asıl kadın rolü ile özdeşleşir classic'ler. grace kelly, marion cotilliard, meryl streep, catherine deneuve, olivia de havilland, diane kruger, olivia munn, olivia wilde bazı örnekler. (marion cotillard demişken, onun da oscar'larda çok simetrik bir elbiseyle nasıl göz doldurduğunu hatırlayalım.)

    kutu gibi kalıpları olan, desensiz, tek renk kıyafetleri düşünün. yani cos'ta satılan hemen her şeyi. bunlar classic'lere inanılmaz gidiyor.

    sub-kategorileri, soft classic ve flamboyant classic. bunlara yine hiç girmiyorum.

    +++natural: veee son olarak natural. romantic'ler geçmişi, dramatic'ler geleceği çağrıştırırken, işte sonunda günümüzün en çok öne çıkarılan, en çok beğenilen kategorisine geldik. günümüzde tek elle sayılacak birkaç manken dışında tüm mankenler natural. bu çok da mantıklı, çünkü kıyafetleri bir askı gibi taşımak için çok uygun özelliklere sahipler: hem iri, hem geniş, hem de genelde kıvrımlılar. ve herhangi bir fast-fashion mağazasına girdiğinizde, ürünlerin %80'i (sayıyı destekli atıyorum) natural'lar için tasarlanmış. mesela şu tayt üstüne dökümlü kazak, tam bir natural kıyafeti. kalın kaş modası, tam bir natural güzelliği.

    elbette natural kategorisindeki her insan tam manken ayarında olacak diye bir şey yok. kemiklerinizin irice olduğunu, bununla birlikte omuz ve kalça çerçevelerinizin geniş olduğunu biliyorsanız, en büyük ihtimaliniz natural. uzun boy şart değil.

    natural'lar da adı üstünde doğallığı simgeleyen detaylarla parlayan insanlar. “çuval giyse bile yakışır” derler ya, tam da natural’ı anlatan bir tarif. hatta natural’a çuval, birçok başka kıyafetten daha çok yakışır. yine örneğin saçınızı fönsüz bıraktığınızda on kat sağlıklı görünüyor olabilirsiniz. yalnız bunun için kural, aynada gözünüzün içine bakmak. yani saçınız sağlıksız görünüyorsa ve gözünüz saçınıza kayarsa elbette kendinizi iyi hissetmezsiniz. burada dağınık saçın, gözünüzün içine bakıldığında verdiği etkiden bahsediyorum. kıyafette özellikle yaka kısmının dökümlü olması, hatta küçük fırfırlar değil ama büyük bohem volanların boyundan aşağı dökülmesi harika bir görüntü. çilleriniz varsa ve saklarsanız, günah gibi bir şey. naturallar aynı zamanda makyajın en çok yaş eklediği tipler olabiliyorlar, buna da bir dikkat edin. grunge tarz da natural’a çok uygun.

    natural'lara ünlü saymaya açıkçası üşeniyorum çünkü dediğim gibi ünlülerin çoğu natural. sinemada özdeşleştiği imaj, "inanılmaz güzel komşu kızı". kirsten dunst, jennifer aniston, scarlet johansson, britney spears, jennifer aniston, liv tyler, jessica biel, aşırı güzellikten artık pek komşuluğu kalmamış olsa da angelina jolie.

    üstünüze bol, altınıza dar bir şey giydiğinizde, spor ayakkabılar giyip omzunuza kocaman, yumuşak derili bir tote çanta aldığınızda kendinizi çok daha kadınsı hissediyorsanız natural olabilirsiniz. bol fermuarlı spor detaylar, kapişonlarla parlıyorsanız, gömleğinizi boynunuza kadar iliklemekten ödünüz kopuyorsa, natural olabilirsiniz.

    scarlett johanson gibi soft natural mı, yoksa kirsten dunst gibi flamboyant natural mı? bu noktadan sonra onu çözmesi kalıyor.

    şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. bu işler ilginizi çekiyorsa, kıyafet ve aksesuarlarınızı direkt onlara bakarak değil de, gözünüzün içinde bakarak değerlendirmenizi genel olarak tavsiye ediyorum.

    bu kategorilerden birine çok yakınsanız fakat kategorinin en temel özelliklerinden birini taşımıyorsanız: kendinize güvenin. hepsinin istisnası var. örneğin charlize theron uzun boylu olduğu halde theatrical romantic. veya christina ricci, tipik bir gamine suratına sahip olduğu halde romantic. farklı kaynaklarda farklı kategorilere koyulan tartışmalı isimleri ise hiç karıştırmamaya çalıştım. o yüzden bir yerden sonra bırakın, kendinizin kibbe'si olun.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap