2757 entry daha
  • freud'un amk söylediklerinin yarısı safsata ve bugün modern psikolojinin ve sosyolojinin terk ettiği söylemler. sosyal ilişkileri salt psikolojik,evrimsel ya da pozitivist yönelimlerle açıklayamazsınız. bir çıkış noktası olabilir belki ama daha kompleks bir çözüme ihtiyaç duyar. illa referans olarak birisi alınacaksa bu konuda (bkz: max weber)'in (bkz: individual uniqueness) düşüncesine başvuruyorum. her birey özünde bir farklılık barındırır. bu genellemeleri reddeden genellemeleri yanlışlayan bir düşüncedir. determinist sonuçlar ancak pozitif bilimlerin konusu olabilir. sosyal deneylerin ve sosyal ilişkilerin tek bir cevabının olmaması,her yorumun özünde bireysel farklılıklardan ve algıların çeşitliliğinden daha amiyane tabirle düşünen insanın,düşüncesiyle özgün olmayı başarabilen insanın sonucudur.

    her sosyal ilişkide olduğu gibi bunda da bir çoğunluk olacak fakat bu söylemin aksini ispatlayan ilişkiler görülecektir. wisconsin üniversitesi, konuyla ilgili yaptığı bir araştırma için 88 çifte sorular soruyor. her bir çift kadın ve erkek ayrı ayrı odalara alınıyor ve arkadaşlarına karşı romantik bir şeyler hissedip hissetmedikleri soruluyor.bu araştırma neticesinde kadınların erkek arkadaşlarına karşı genelde böyle bir şey hissetmedikleri görülüyor.erkeklerde ise durum oldukça farklı çıkıyor; çünkü büyük bir çoğunluğu diğer odadaki arkadaşının kendisine çekici/seksi geldiğini ve şu an bir şeyler hissettiğini, ya da arkadaşı yeşil ışık yakarsa hissedebileceğini söylüyor. yani karşı cinsten arkadaşlar arasında, büyük oranda erkekler platonik olarak karşıdakine karşı romantik veya cinsel anlamda bir şeyler hissediyorlar.daha da ilginciyse, erkekler aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar.kadınlar, "sizce arkadaşınız size karşı romantik hislere sahip midir?" sorusuna genelde "değildir" cevabını verirken, erkeklerse "sahiptir" cevabını veriyor. genelde erkek tarafı, gizliden gizliye daha fazlasını istiyor.tabii bu, karşı cinsler arasında hiçbir zaman arkadaşlık olamayacağı anlamına gelmiyor. nitekim sosyologlar, kadınlarla erkeklerin gerçekten de arkadaş olabileceğini ve bunun iki taraf için de aslında oldukça faydalı olduğunu belirtiyor.fakat aynı sosyologlar, karşı cinsler arasındaki arkadaşlığın aynı cinsiyet arkadaşlıklarına kıyasla daha zor kurulduğunu, daha fazla iletişim ve şeffaflık istediğini söylüyorlar.benim görüşüm bu arkadaşlıklar oluştuğunda ise daha yoğun ve renkli bir samimiyet barındırdığı.

    uçkuruna düşkün olmayan,arkadaşlığa değer veren bir erkek, kendi başına gelin güvey olmazsa ve biraz da kadınlarla empati kurabiliyorsa,friendzone'un giriş çıkışını da kendisi ayarlayabiliyorsa bu başarılır. bir erkekle bir kadının şeffaf ve samimi arkadaşlığı hayatına renk katacaktır, algısını genişletecektir, kadınlara bakış açısı, kadınlar hakkındaki düşünceleri olgunlaşacak ve özgürleşecektir, bir annesi daha olacaktır, erkek arkadaşlarından görmediği düşünceli ve sıcak hareketleri görecektir. bu dediklerim kadınlar için de geçerli. herkesin hayatında en az bir tane gerçek bir kadın dostu olmalı. ek olarak 10 yıldır aralarında hiçbir yakınlaşma olmadan seviyesini ve samimiyetini koruyarak arkadaş olan kadın ve erkeği sevgililerinin kıskanmasını da küstahlık olarak görüyorum. bunların hepsini yaşadım ordan biliyorum.

    kaynak:

    -https://journals.sagepub.com/…1177/0265407512443611

    -max weber and charles peirce: at the crossroads of science, philosophy, and culture
5432 entry daha
hesabın var mı? giriş yap