8 entry daha
  • dursun ali erzincanlı nın bir şiiri.

    her dinlendiğinde, insanı derin düşüncelere sevk eder....

    hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
    asr-ı saadete cezîretül araba gidiyoruz.
    bismillah diyin
    bedir’e öyle girin
    gökte melekler, yerde siz
    ve bekleyin sessiz...
    gelince
    iyi bakın onlara;
    hem kendi zamanlarının
    hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
    gökte yıldız; yerde arslandır onlar
    yüz yirmi beş bin beden
    ama bir tek ruh,
    muhammedî ruhtur onlar

    aslanlar çıkmıştır medine’den
    şimdi yoldadır bedrin arslanları
    işte bakın şu hz.umeyr
    aslan yavrusu.
    yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
    ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
    ey sad bin ebi vakkas!
    sen bağla kardeşin umeyr’in kılıcını
    boyu kısa bağlayamıyor.

    hz.hamza’nın belinde iki kılıç duruyor.
    attığı her adım bir kalbi durduruyor.
    ey hamza
    gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
    ama heybetini gizli tut
    yürüyüşün ölümü korkutuyor.

    dinleyin âlemlerin sultânını
    o konuşunca rüzgar bile susuyor;
    “ey ashap! hazır mısınız?”
    sad bin muaz ayakta:
    “ya rasulallah!” diyor
    “seni hak dinle gönderen allah’a andolsun ki,
    sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
    biz de seninle birlikte dalarız.
    allah’ın bereketiyle yürüt bizi!”
    tebessüm buyuruyor habîb-i zîşan!
    o, gülünce suya kanıyor susamışlar.
    güller açıyor yüreklerde.
    kederler unutuluyor.
    o gülünce, cennetler yaratılıyor.
    gülüyor nebi ve yürüyorlar!
    mekke’de çekilen acılar dinmiş
    yürüyorlar!
    sanki yıldızlar yere inmiş.
    önlerinde kâinatın güneşi

    işte hz.ömer ve hz. ali
    biri hattaboğlu!
    biri haydâr-ı kerrar!
    ve kolkola
    ölümün ağzına giriyorlar!

    bedir’de baba oğul,
    bedir’de kardeş kardeşe...
    mekke müşrikleri üç yiğit istiyorlar önce
    üç yiğit gösterin aranızdan bize.
    melekler alemlerin sultanına bakıyor
    kimi işaret edecek sultan-ı rasul.
    çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor.
    acaba mübarek elleri kime uzanacak;

    “kalk ya ubeyde! kalk ya hamza! kalk ya ali!”
    gördünüz mü yiğitleri!
    hamza’yı gördünüz mü?
    nasıl da salına salına gidiyor.
    ya ali?
    sanki gökten iniyor, velilerin babası!
    ubeyde ayağından yara alıyor
    efendisine gidiyor hemen
    “ya rasulallah, ben şehit miyim?” diyor
    “evet sen şehitsin”

    ve dua ediyor efendiler efendisi;
    rabbi rahimine uzatıyor ellerini

    “allah’ım bana yaptığın va’dini yerine getir.
    allahım bu bir avuç insanı helak edersen,
    artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz.

    bir fırtına kopuyor bedir’de...
    hz.mikail’in komutasında bin melek rasulullah’ın sağında!
    bir fırtına kopuyor bedir’de
    hz. israfil’in komutasında bin melek rasulullah’ın solunda
    ve bir firtina daha!
    hz. cebrail,
    bin melekle rasulullah’ın önünde
    üç bin melek alaca atlarla.

    ey ebu cehil!
    ne oldu?
    düğüne gider gibi çıkmıştın mekke’den
    bedir’e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin.
    sen allah’ın rasulünü
    ve o’na sevda çekenleri
    sahipsiz mi sanmıştın?

    dönüyorlar bedir’den.
    esirler arasında peygamber amcası hz.abbas!
    vakit gece...
    esirlerin elleri bağlı
    abbasın elleri sıkıca bağlı
    bir inilti yayılıyor geceye.
    uyuyamıyor rahmet peygamberi...
    ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?” diyor sahabiler.
    “amcamın iniltisi uyutmuyor beni”
    ve hemen ashâb-ı güzin
    çözüyor peygamber amcasının ellerini.
    rasulullah öğrenince durumu emir veriyor:
    “tüm esirlerin çözün ellerini!”

    dönüyorlar bedir’den,
    esirler arasında peygamber damadı var.
    fidye karşılığı serbest kalacak.
    allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor
    kızınız hz.zeynep göndermiş,
    beyinin fidyesi olarak...
    şefkat peygamberinin gözleri doluyor.
    çünkü bu gerdanlık,
    kızının düğününde hz.hatice’nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
    yaşlı gözlerle konuşuyor nebi;
    “ o’nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep’e gönderseniz olur mu?
    “olur ya rasulallah sen üzülme!
    sen bize canlarımızdan daha azizsin!
    buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!”

    dönüyorlar bedir’den
    sevgilileri dua ediyor
    peygamber duasıyla dönüyorlar;
    “kuluna yardım eden, dinini üstün tutan allah’a hamdolsun.”
    hamdolsun âlemlerin rabbi’ne
    hamdolsun âlemlerin sahibi’ne.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap