2 entry daha
  • tabii ki türk edebiyatı.

    elbette türk edebiyatı(roman özelinde konuşuyorum) ilk başlarda o kadar da müthiş değildi. 19. yy ve 20. yy ilk yarısını falan kastediyorsak rus edebiyatıyla hiçbir şekilde kıyaslanamazdı. burada sabahattin ali falan filan balon yazarları konuşmuyorum ama özellikle derin eserler bazında ahmet hamdi tanpınar, dilsel-görsel yönü başarılı (çehov-faulknervari diyelim) eserler bazında yaşar kemal türk edebiyatına çağ atlattırdı bence.

    ben yaşar kemal'in tarzını hiç sevmem ve eleştirmişimdir de (bkz: yaşar kemal/@don drapper) ama bugün demirciler çarşısı cinayeti'ndeki, ince memed'lerdeki görselliğe denk rus edebiyatından örnek gösteremem. belki amerikan edebiyatında faulkner ve etkisinde gelişen edebiyatçılarda vardır bu kuvvetli görsellik ama onların bile c. mccarthy'nin birkaç eseri hariç çoğunluğuna değiştirmem yaşar kemal'i çünkü mesela faulkner eserleri çok kasıntıdır okunmaz, ya da hemingway eserleri çok boş ve basit hissettirir ama yaşar kemal öyle kasıntı falan değil, doğal hissettiriyor ve zevk veriyor.

    neyse benim favori romancım asla olmayacak yaşar kemal'i bırakalım ve ahmet hamdi tanpınar etkisindeki edebiyata geçelim. tanpınar hem batıyı hem de doğuyu/kendi toplumunu rus romancılarından çok daha incelikle-derinlikle tanımayı, türkiye'deki doğu-batı birlikteliğinin yarattığı paradoksu-kafa karışıklığını falan bireysel ve hepimizi ilgilendiren büyük ve güncel meseleleri vs realiteyi kavramak adına başarıyla harmanladı. sadece bununla da sınırlı değil bizim kültürümüze, tarihimize ait meseleleri romanına taşıyarak rus romancılarını aşan bir başka derinlik kattı mesela huzur'da şeyh galip'le falan.

    onun etkisindekilere gelirsek yusuf atılgan daha modernist-bireysel problemler odaklı bir dairede kalsa da teknik olarak çok başarılı. atılgan'a kıyasla daha çok sevdiğim oğuz atay türk aydınına yoğun eleştirilerle, tanpınar gibi türkiye'nin ruhunu aramasıyla güzel bir edebiyat oluşturdu, tabii atılgan-atay tanpınar kadar başarılı değiller çünkü tanpınar'daki bilgi, donanım yok ve daha çok batılılar, tanpınar kadar bizim tarihimizi, düşüncemizi, edebiyatımızı bilmiyorlar.

    tanpınar formülünü tam kullanarak edebiyatımızı her açıdan zirveye taşıyan kişiyse orhan pamuk. hem doğu-batı arasında kalmayı ve kafa karışıklığını, hem bireysel veya daha büyük problemleri herbiri birbirinden farklı kurguya ve tekniğe sahip, herbirinde çok yoğun ve oldukça derinlikli bir araştırmayı göreceğiniz tezli romanlarla zirveye taşıdı.

    rus romanlarına bayılmamak elde değil evet ama genel olarak tanpınar ve pamuk çok daha yoğun eserler oluşturdular ve birçok konuda bizim, türkiyelilerin, müslümanların bakış açılarını, mazisinden ve tarihinden parçaları da eserlerine koyabildikleri için çok daha derinlikli yerlere girebildiler.

    ruslara gelirsek dostoyevki ve tolstoy elbette batıdaki varoluşçu, nihilist, modernizmin karanlığındaki bireysel zırvalardan, postmodernizmin vasatlığında kafa düdüklemelerden vs. çok daha derinlikli ve sağlam eserler oluşturdukları için rus edebiyatı türk edebiyatından sonraki en iyi ikinci edebiyattır. o başka mesele.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap