5 entry daha
  • okuma alışkanlığına sahip olmamda büyük bir payı olmasına rağmen "keşke o kitaplara harcadığım zamanı serpil çakmaklı filmleri izleyerek (bugünün banu alkan programlarının eşdeğeri) geçirseydim" şeklinde iç geçirten yayın evi
    efendim yazarımızın lise öğrenimi bir yatılı okulda geçmiştir ve o dönem hemen hemen bütün yatılı okullarda etkili olan nurcular ve (bkz: timaş yayınları) kitapları kasırgası yazarımızı da etkilemiştir. sürekli olarak ateist bir öğretmenle, amirle vs allahın varlığı ile tartışmaya giren ve hep de "süt içindeki yoğurt örneği" ile bu tartışmaları kazanan afacan, zeki, dindar öğrenci hikayeleri her geçen gün kitaplara karşı soğumamı ve sonunda (bkz: huzur sokağı) adlı kitabı yarıda bırakmama neden olmuştur. bir daha da tövbe billah timaş yayınlarından bir kitap okumadım.
    yarın bir gün mesleğimle ilgili çok önemli bir kitap bu yayın evinden çıksa bile hayali dindar öğrencinin "aklın da var ama gösteremiyorsun demekki allah var" diyerek kitaptan fırlayacağı korkusuna neden olan yayınevi
91 entry daha
hesabın var mı? giriş yap