1 entry daha
  • musahıpzade celal'in 1920 yılında yazdığı 2 perdelik oyunu. eğlenceli.

    dün akşam, izmir devlet tiyatrosu konak sahnesi'nde sezonun son oyunu olarak izlediğim bu eser aslında tam da içinde bulunduğumuz ramazan günlerine cuk oturan içeriğiyle hoş bir nostalji de yaşatmadı değil -karagöz-hacivat canlandırması mükemmeldi örneğin-

    kalfalıktan ustalığa geçen kaşıkçı ustası habib ile didar ağa'nın konağında cariye olan nurhayat'ın aşkını konu alan oyun; özellikle ustalığa yükselmek için düzenlenen ''peştemal kuşanma töreni'' ve eski istanbul yaşamının kaybolmaya yüz tutan diğer değerlerine fon oluşturan bir yapıda.

    kaşıkçı ustaları tarafından sergilenen kaşık oyunları, cariye ve köçeklerin dansları ile rengarenk, hamam sahnesi ile yer yer eğlenceli müzik dolu bu gecenin dekor tasarımında tayfun çebi'yi kutlamamak olmaz. keza oyun boyunca perde arkasında kalan ama oyunun belkemiğini teşkil eden ve alkışların en çoğunu alan o canım müzisyenler neden selamlamada yer almadılar? ayrıca köçeklerden biri olan sakallı oyuncu balet olabilir sanki, solo performansı hayranlık uyandırıcıydı.

    en şeker oyunculuklar ise iki anneli (öz anne-cici anne) saftirik oğlan ve arap bacı tiplemeleriydi bence.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap