4 entry daha
  • son birkaç haftadır nerdeyse aralıksız dinlediğim parça.

    steve mcqueen'in* shame diye bir filmi var. ilk defa 6 yıl önce falan izlemiştim. oldukça güzel, ilgi çekici bir film kesinlikle. yıllar içersinde de en az 3, 4 kere daha izlemişimdir. geçenlerde bir arkadaşla konuşurken, kendisine shame'i önerdim, dedim ki muhteşem bir film kesinlikle izlemelisin, pişman olmazsın vsvs. bunları, shame'i son izlediğim zamandaki hissettiğim şeyleri nasıl hatırlıyorsam ona göre söylüyordum. yani shame'i son izlediğimde kendisinin muhteşem bir film olduğunu düşünmüşüm.

    her neyse, geçen gün eve geldiğimde bir daha izleyim lan şunu dedim. yalan yok, bu sefer oldukça sıkılarak izledim. sanki bir zamanlar oldukça hoşuma giden bir filmi izlemiyordum. hatta bir ara düşündüm, ulan bu film hep böyle sıkıcı mıydı? diye. ha güzel film hala, fakat arkadaşıma anlattığım kadar da değilmiş sanki, bilemedim.

    bundan bahsetmemin sebebi bu şarkıdaki "what came of the things we once believed?" kısmının, özellikle de shame'i tekrar izlememden sonra, aklımdan bir türlü çıkmaması. daha sonra kendime sordum ve yıllar içersinde ne kadar değiştiğimi fark etmeye çalıştım.

    zaten hep aklımın bir köşesinde olan bir şeydi. insan hiçbir zaman sabit kalmıyor. belli başlı kritik özellikler haricinde, yıllar içersinde yavaş yavaş o kadar çok değişiyor ki en sonunda 5 yıl önceki kendiyle hiçbir bağı, benzerliği kalmamış oluyor. aynı bedende bulunmana ve aynı zihne sahip olmana rağmen artık sen eski sen değilsin bir şekilde. bu farklılık bazen film zevkinin değişmesi ile bazen de hayallerinin ya da inandığın şeylerin değişmesiyle tezahür edebiliyor.

    5, 6 sene önce hayalini kurduğum, gerçekleştiği zaman çok mutlu olacağını düşündüğüm şeylerin bazıları gerçekleşmiş durumda, fakat her zaman çok daha mutlu olacağımı düşünürdüm. öte yandan, mutluluğumu sürekli gerçekleşmemiş olan hayallerime endeksliyorum. elime geçen "huzur" ya da "mutluluğun" bana çok az şey katmış olması ise geleceğe dair umutlarımı köreltiyor. çünkü her geçen gün neyin hayalini kurarsam kurayım, neyi gerçekleştirirsem gerçekleştireyim, aklımın ve hedeflerimin her zaman henüz gerçekleşmemiş şeylerde olacağını biliyorum.

    şu aralar kendime sıklıkla sorduğum "what came of the things we once believed?" sorusunun cevabını hiçbir zaman bulamayacağım sanırım.
hesabın var mı? giriş yap