5 entry daha
  • "lost highway"i kafa karıştırıcı bulan,anlaşılmaz bulan eş dosta varlığından bahsetmemeyi uygun bulacağım bir film.baştan sona kadar mantık ihtiva eden bir tane aktivite bile yok.ayrıyetten diğer lynch filmlerine oranla,seyirciyi abandone etme isteğinin yanı sıra,seyircinin sabrının sınırını zorlama deneyleride gözümleniyor;özellikle ses bandı ve veledin(!) zırlaması çileden çıkarıyor izleyenini.istemeden,yanlışlıkla yapmıyor lynch bunları,izleyenine gül bahçesi vaadedipte bok çukuruna sokan bir adam değil kendisi.bilakis kafamızı uzatıp hayat denen bok çukurunu koklamamızı istiyor.

    insanın hayatında muhakkak birkaç kere yaşadığı berbat bir duygu vardır.yanınızda yatanın horlaması yüzünden uykunuzun kaçması ve bir de üstüne sivrisineklerle cebelleşmek,veya gecenin bir vakti soğuk havada vasıta olmadığı için eve dönememek filan gibi*.işte eraserhead aynen böyle bir hissiyatın,ruh halinin filme alınmış hali gibi;kabuslar,sinir bozucu sesler,keşke olmasaydı dedirten durumlar vesairelerle dolu bir film.

    ama sorun şu ki televizyon başında gecenin bir vakti neden insanı kanser edecek derecede sinir bozucu olmayı göze almış bir film seyredeyim?burjuva sinema kalıpları ayaklar altına alınıyor,seyirciye seyir zevki-özdeşleşme imkanı sunulmuyor,avangard,sıradışı bir eser meydana getiriliyorsa;ben bunu uzaktan uzağa takdir etsem olmaz mı?

    illaha izleyip sinir olmak durumunda mıyım?tamam eyvallah,görüntüler,kurgu süpper,imgelemler coşkun...ama sevemiyorum işte.en son bu çeşit bir hissiyatın yaşandığı film içün:
    (bkz: pi)
204 entry daha
hesabın var mı? giriş yap