5 entry daha
  • anlaşılmaz bir sanrıdır.

    kıytırık okyanuslu mokyanuslu bir gezegenin içinde minimini bir memeli türünün alelade bir üyesinin kendisini bu kadar önemsemesi de anlaşılmazdır, koca varoluşun amacını kendisi veya kendi türdeşleri sanması da anlaşılmazdır, herhangi bir biyolojik özelliği buna sebep olarak göstermesi de anlaşılmazdır.
    her şey bir döngü, her varlık birbirinin işine yarıyor zira her şey bir bütün, her şey "bir". döngü benim için dönmüyor ben dönenin içindeyim ve varolan her şey benim işime yarıyor zira ben de o şeylerin içinde varoluyorum, bana/ona/varolana bir faydası olmasa zaten ya o yok olurdu ya ben yokolurdum.

    topluca aynı yerde yaşayan (başka yerlerde nelerin varolduğunu bilmediğimden sevimli mavi gezegenimiz için konuşabiliyorum ancak) hepsi birbirine bir şekilde muhtaç, aynı döngünün içinde çemberler çizen bir grup canlı varlığız. fiziksel olarak benden çok daha güçlü nebileyim dişi düştü mü aynını yeniden çıkaran, duymadıklarımı duyan, görmediklerimi gören çeşit çeşit canlılar var. üçbin kelime konuşan goriller (iqsu 90 mı de çıkmıştır sözkonusu gorilin. ortalama bir amerikan başkanına eşdeğerdir, üstüne bir de fazladan kelime falan bilmektedir dikkat ederseniz) alet yapan canlılar, nasıl becerdiklerini anlayamadığımız şekilde birbiriyle iletişim kuran çeşit çeşit hayvanlar var.

    insan da bunlardan biri işte. döngünün içinde yer de yenilir de, avlar da avlanır da. ama dayımın oğlunu yiyen timsah dayımın oğlundan daha kurnaz ve hızlı davrandığı için dayım timsahlara hizmet maksadıyla üremektedir, varoluşu timsahlara hizmet eder demiyosam mesela; başka canlıların da bana hizmet için değil sadece varoldukları için varolduğunu, hep beraber aynı evi paylaştığımızı niye kabul etmiyorum? bilemedim. gerçi vaktiyle koskoca evrenin dünya (dolayısıyla insanın) etrafında döndüğünü de sanmıştık.
43 entry daha
hesabın var mı? giriş yap