• üst edit: yine ne meriçliğimiz kalmış ne yalakalığımız ne de feministliğimiz. başlık her ne kadar kadınlar hanesine olumlu yazılacak bir özellikmiş gibi görünse de öne sürdüğüm tezin içeriğine bakıldığında kadınların daha geçimsiz olduğu vurgusu da ortaya çıkar. "kadınlar erkeklere nispeten karakterlerinden daha az ödün veriyor" demek "kadınların karakterleri daha güzeldir" demek değildir. burada iyiyi kötüyü tartışmıyorum. benim gözlemlediğim -ki bu inanılmaz yenilikçi bir gözlem de değil- kadınların neden daha geçimsizmiş gibi algılandığının kendimce analizi.

    anlatmak istediğimi daha da basitleştireceğim; ben de dahil bildiğim tanıdığım erkeklerin çok büyük bir çoğunluğu sosyal yaşantısını, istek ve arzularından ödün vererek idare ediyor. kadınlar bunu daha az yapıyor. kadınlar daha bencil gibi görünüyor biz erkeklere aslında ne istedikleri konusunda daha netler ve isteklerinden taviz vermek istemiyorlar. amiyane tabirle benden çok çok zaman önce teşbih edildiği üzere erkekler köpektir, kadınlar kedi. erkekler (köpekler) sürü halinde yaşamanın gereklerini yapmaya eğilimlidir kadınlar (kediler) bireysel yaşamanın gereklerini.

    notlar: bu yazı cinsel ayrımcılık manası barındıran cümleler içerse de amacım, ayrımcılık yapmak değil bir olguyu kendi perspektifimden aktarmaktır. 34 yaşında evli bir erkeğim. bu yaşıma kadar birçok kadını gözlemledim her insan gibi. bazısıyla yakın ilişkim oldu bazısıyla uzak. bazılarını kitaplardan tanıdım bazılarını duyduğum anekdotlardan.

    geçen gün bisikletimle işe giderken kendimi bu konuyu düşünürken buldum. neden her şeye tamam diyemiyor kadınlar, neden he deyip geçemiyorlar, neden herkesle daha da ilginci kendi cinsleriyle anlaşamıyorlar? bunun gibi soruları beyin sinapslarım tek bir noktada birleştirdi.

    kadınlar erkeklerden çok daha karakterliler.

    sahip oldukları hakları ve kişisel alanlarını bir erkekten çok daha hızlı (refleks derecesinde) savunmalarının nedeni bence bu.

    örneklerle açıklamak gerekirse evrensel bir kanun olarak gelin kaynana gerginliği: açıkçası ben bu yaşıma kadar kayınpederiyle anlaşamayan damat en fazla bir iki tane görmüşümdür. çünkü biz erkekler muhtemel bir restleşmenin sonucunun ağır olacağını bildiğimiz ve bundan çekindiğimiz için alttan alırız.

    ilişkilerde erkeğin maymuna dönmesi: hangimiz sevdiğimiz kadın için alakasız ortamlarda alakasız aktivitelerde bulmadık kendimizi. bu da bence bir karaktersizliktir. hatta bu örneğe en iyi uyan tip himym ted mosby dir. hangi kadın nelerden hoşlanırsa hemen o da aşırı ilgiliymiş gibi davranır. kadınların onaylamadığı hareketleri anında törpülemeye uğraşır vs. kadınlar erkekler kadar maymun olmuyorlar genelde. bu durumu evrim ve seksle açıklayabiliriz tabii ki fakat sonucu değiştirmiyor.

    sosyal ortamlarda özellikle de iş yerlerinde kadınların birbiriyle pek geçinememesi: yine benzer sebeplerden dolayı kadın, doğası gereği bir alana sahiptir ve bu alanı korumak kişiliğini diğer kişiliklere karşı savunmak durumundadır. iş yerlerinde ya da herhangi bir sosyal ortamda 3 kadın varsa ikisi üçüncüyü dışlar 3. kadın da gidip yavşaklık yapmaz gerekirse sonsuza kadar bu soğuk savaşı sürdürür yine de kişiliğini ezdirmez. erkeklerde ise sürü psikolojisi hakimdir genelde herkes herkesle az çok anlaşır. sevmediği biriyle oturur en kötü futbol konuşur. birbirine karşı sürekli bir alttan alma durumu söz konusudur.

    anneler: bu durumu en iyi gözlemleyebileceğimiz kişilerdir. anne hangi komşuyla görüşmek istiyorsa onla görüşülür. olası bir hak yeme durumunda babaya geri adım atmaması konusunda gaz verir. baba bile hafiften çekinir kavgalarda annenin suyuna gitmeye çalışır. son günlerin avam tabiriyle anne evdeki gerçek alfadır.

    örnekler çoğaltılabilir.

    amacım hiçbir cinsiyeti aşağılamak değil. kadınların kişiliklerini savunma konusunda erkeklerden daha hevesli olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak kadınları daha iyi anlayabiliriz diye düşünüyorum.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap