8 entry daha
  • çeşitli düğün salonlarında şarkı söylemeleri için seçilmiş insanlar.
    çoğu kadındır, yapay sarışındır ve bol makyajlıdır. sesleri iyi değildir. giydikleri elbise yırtmaçlı ve göğüs dekolteli olup, çoğunlukla ışıltılı olur. şarkı dinlemekle alakası olmayan salon kitlesi şarkıcının görsel malzemelerinden yararlanır. erkek olanlar takım elbiseli ve kadınlara göre daha sakin olur. sesin iyi olmaması ortak noktalarıdır.

    anons edilirken, "ankara'nın aranan sanatçısı", "sahnelerin muhteşem ismi" ve benzer şekillerde anılır. ama ismini ilk defa orada duyduğunuz kişilerdir, eğer aynı salona daha önce gelmediyseniz. orkestra onlardan önce gelir. akort vs. tamamlanınca şarkıya girilir. ışıklar kapatılır. şarkıcı şarkıya başlar, bir kapıdan gelir. düğün salonunun bazı çalışanları onlara sahneye çıkıncaya kadar eşlik eder. ışıklar açılır. arkaya ya bayık bir org sesi ya da özensizce çalınan bir bağlama alıp şarkı söylerler. hemen hemen kimse dinlemez. anca hareketli bir şey söyledikleri zaman (çoğu zaman "caney caney" olur bu) dinlenirler. gerek orkestrada, gerek şarkıcıda "bitse de gitsek" ifadesi yüzlerinden okunur. zaten dinleyici de bir an önce bitmesini ister. söyleyen için de (özellikle) dinleyen için gereksizliktir. ne şarkı söyleyen söylemekten mutludur, ne dinleyen dinlemekten. bir akrabamızın seneler önce çekilmiş bir düğün videosu izledim geçenlerde (80lere ait). şimdiki düğünlere bakınca görüyorum ki, aynı tas, aynı hamam. siz bu satırları okurken gazi mustafa kemal bulvarı (ankara) üzerindeki * ve türkiye genelindeki düğün salonlarında halen bu tip şarkıcılar şarkı söylüyor olacak. nasıldı o şarkı sözü: "çatlamış dudağımda ne bir ses, ne bir nefes/uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor.. " *
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap