nafile
-
gecenin bir yarısı muhasebe yapmak ve sonuç çıkarmaktır;
geçti karanlık gölgeler kapı önünden
ağlama çocuk gözyaşların düşer perdeye
tutma artık çiçekleri, düşsün elinden saksı
bırak kurusun menekşeler
sulamak, onları düşünmek nafile
sözün geçmezse sevdiklerine
sus ve dinle artık konuşmak zûl sana
yola çıkmışsa kervan, neye yarar peşinden koşmak
bineğin yiğit olsa da kervan uzak nafile
ellerini açıp dua et, sığın yüce bildiğin yere
garip serçe konmuşsa pencerene sar yarasını
bekletme fazla, ertesi sabahı bulmasın misafirliği
kanadı sarılı, yüreği yaralı, bekletmek nafile
düşmüşsen sabaha karşı düşünce kafesine
çıkar yolun yok düşüneceksin ellerini şakaklarına koyup
dizlerini karnına çekeceksin, çocukluğun gelecek aklına
eski günlere fazla dalma, büyüdün artık nafile
geceler sabaha ayaz miras bırakmış ört soğukla düşüncelerini
düşündükçe çıkmaz sokağa giriyorsun ellerin kenetli
binbir fikir, bin türlü çıkmaz sokakta düşüncelerin
gözlerin kan çanağı olmuş, zaman geçmiş nafile..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap