78 entry daha
  • sakızağacı durağının ordaki iş bankası bloklarının yeri eskiden boş araziydi. eskiden babamla top oynadığımız bu arazide babamın anlattığına göre çok daha eskiden (caddenin asfalt olmadığı zamanlar) toprak sahada büyük turnuvalar olurmuş.
    yukarı acıbademdeki, caddenin (aşağıdan yukarı doğru çıkarken) sol tarafından içeriye girince karşınıza çıkan lüks apartmanların orda ise çok değil daha 6-7 sene önce piknik alanı vardı. nisan-mayıs aylarında birçok aile havaların ısınmasıyla çoluk çocuğu toplayıp kendilerini buraya atarlardı.
    son on yılda yapılan siteler dört kattan yüksek apartman yapılamaz kuralını çiğnemeden önce bir apartmanda maç yapacak kadar yeterli çocuk olmadığı için çocuklar varoş semtlerdeki gibi diğer apartmandaki çocuklarla kaynaşır ve mahalle maçı yaparlardı. şimdiki gibi bilgisayarlarının başından kalkmayan, apartman çocukları yetiştirmiyordu acıbadem.
    maçla sınırlı kalmıyordu tabi arkadaşlıkları. dikenli telli bahçenin ve ordaki kızgın amcanın evinin de içinde bulunduğu zorlu macerayı yaratmıştı bu çocuklar, sevgililer ağacı hakkında binbir türlü efsaneyi de abilerinden/ablalarından duymuşlardı. mado yoktu o zamanlar ama sagranın dondurması da bir başkaydı sanki. adaş olduğunu söylediğinde hep bir top fazla koyardı yazın çalışmaya gelen çocuk. bisikletin önünü kaldırarak tam ellialtı pedal atan çocuk bunu yaparken arçeliğin önündeki iki merdivenden de inebiliyordu aynı zamanda. lassie bile acıbademde gezerdi o zamanlar. ronaldinho'nun hareketini ise akşam işten dönerken çocukları çok seven o abi, seneler önce yaparken yerçekimine meydan okuyordu adeta. eli olmayan o amca ise tezgahını daha ilerde açardı.
    sarı taksi dolmuş durağında beklerken garip bir gurur duyardı acıbademliler. herkes minibüs beklerken onlar aynı parayla taksiye binerlerdi. hele de ön koltuğa denk gelmişlerse..
140 entry daha
hesabın var mı? giriş yap