11 entry daha
  • in bed with madonnadan farklı olarak büyümüş bir madonna gördüğümüz belgesel.
    babasıyla daha iyi geçinen ve hatta soyunma odasında konser öncesinde elele dua eden, in bed with madonnadaki gibi habire şiir okuyan ama ondan farklı olarak artık görme gözlükleri takan, turun bitmesine yakın dansçılarını teker teker yatağa değil odasına çağırıp vedalaşan, in bed with madonnada kevin costner onu odasında ziyaret ettikten sonra arkasından söylenen madonnadan farklı olarak konser sonrası michael moore ile poz veren ve arkasından methiyeler düzen, olgunlaştığını kendi de itiraf eden, çok daha kaslı bir madonna var karşımızda.
    artık anne olmuş, çocuklarına yerlere yalınayak basmamasını söyleyen, kızından fransızca öğrenen, kocasıyla çok farklı oldukları için onu çok sevdiğini itiraf eden bir madonna var bu belgeselde.
    erotica albümü ve sex kitabının çıktığı zamanlarda bir gay pornosunda yaşadığını itiraf eden ama artık kafasını kumdan çıkardığını söyleyen bir madonna var.
    bu belgeselde çok şey var aslında. madonnanın politik görüşlerinden tutun da, ter kokuyorum, çişim geldiii diye bas bas bağırmasına kadar herşey var.
    ve evet senelerdir yanından ayırmadığı stuart price inanılmaz komik ve belki de guy ritchieden sonra ikinci tek sevimli ingiliz. guy ritchiein karısı için yaptığı sokak röportajı, oğlu rocconun zıpırlıkları, lolanın bilmiş bilmiş konuşmaları ve sonlara doğru annemizle daha çok vakit geçirmek istiyoruz, artık turne bitsin diye isyan etmeleri ve buna tezatla turne bitiyor diye dansçıların ve madonnanın ağlamaları hakikaten de görülmeye değerdi. hatta çok değerdi...
    madonnanın en sonunda sorduğu soruyu cevaplıyorum: hayır.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap