4 entry daha
  • evrensel olmak ,zaman kavramını yıkmak böyle olsa gerek .tıpkı filmde 1 gününün 100 yıla bedel olduğu söylenen "ölüm" gibi...

    bir roman okuduğunuzu farz edin ;arka fondan böylesi bir tını duyduğunuzu.

    filmin dramatik yönü ağır bassa da fantastik öğelerle süslü bir korku filmi olduğunu kabul etmek gerekir. çünkü sessiz film döneminde çekilmiş çoğu korku filmi gibi mesaj veren ve melodram içeren ama sahip olduğu ana hikaye ile korku hissi uyandıran bir film. şu anda çoğu kişiye komik gelebilse de kullandığı çifte pozlama tekniği dönemine göre çok başarılı. yaklaşık 100 yıl öncesinin filminde; yerde yatan bedenin, içinden bir ruhun çıkmasını izlediğimiz sahnenin çekilmesinin gayet cesurca olduğu söylenebilir.

    gözlerinizin önüne keder, elem, ızdırapla dolu van gogh tablolarının geldiğini . işte tahayyül edebildiğiniz bu an tüm filmde olan . süperempoze tekniğinin ve tiyatrodan bir kesitmiş gibi sunulan sahnelerin güzelliği de bir sinema filminden çok bir temaşanın izlendiği hissini veriyor ki en önemlisi de filmin inanç ,vicdan , kader ve kederle örülü insanın kendine yazılan yazgının hem kahini hem kurbanı mı olacağı yoksa eline geçen tek atış hakkı olan hayatta ipleri eline mi alacağını ( veya neden alması gerektiğini ) sadelikle anlatması... victor sjöström' un oyunculuğu da apayrı bir yerde.

    not : . ayrıca filmin, 1958 yapımı aynı isimli bir yeniden çevriminin de var.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap