7 entry daha
  • şiirsel bir ismi de olsa bu rahatsızlığın kendisi hiç de öyle değil...

    bana yel girdiğinden beri, boynumu sağa sola oynatamıyorum en basitinden... klavyenin üzerinde hareket eden ellerimin sırtımın değişik bölgelerinde pek çok kas ile bağı olduğunu, içimdeki yel acımasızca hatırlattı bana...boynumun hemen bittiği yerden başlayıp belime kadar uzanan bölgeye girenin poyraz olduğunu tahmin ediyorum çünkü en çok da bu bölge ağrıyor. çok zaman robocop gibi hareket ediyorum. bütün vücudumu döndürmeden sağa sola bakmam da çok olanaklı değil.

    işyeri hekimi, masaj önermedi yel girmesi tedavisi için... kas gevşetici hap verdi ve bir de fastjel adında bir jel. kas gevşetici hap yele karşı mücadelede hiç bir işe yaramadı son beş saatte... fastjeli akşam sıcak bir banyodan sonra uygulamam önerildi, göreceğiz.

    ama her işte bir hayır var derler ya, sanırım yel girmesinin de şöyle bir faydası oldu. ergenlik çağında göğüslerinin büyümesi ile beraber nerede ise kambura yakın bir duruşa sahip olmuş ve bunu asla değiştirememiş ben, şimdi karnım içerde göğüslerim dışarda geziyorum, acıyan boynum da biraz yukarı doğru kalktığından tam bir ingiliz beş çayı leydisi asaletine kavuştum, gören kibirli biri sanacak. görseniz nasıl asil nasıl dik yürüyorum:)

    diyeceğim o ki; yılların "dik dur" nasihatlarının beceremediğini bedenime girip sırtıma koca bir oklava yerleştiren yel başardı. kutluyorum kendisini. üç hafta geçmesin şu ağrı, tam bir beden terbiyesi olacak benim için.

    yine de siz siz olun, beden terbiyesi adına da olsa yel girmesinden koruyun kendinizi. kendinize iyi bakın. acısı çekilir türden değil çünkü...
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap