bakalım bu bebek neler yapabiliyor

• benim genelde elektronik aletleri bir daha onarılamayacak bi şekilde bozmadan önce sarf ettiğim bu söz aslında içinde teknolojinin t'si geçen her filmde duyulur. kişinin karizmasına karizma katan laflardandır. alet işler el övünür fikrinin antitezidir. bu lafı söyleyen adamı sınırlayan kişisel becerileri değil elinin altındaki aletin kapasitesidir. bir iki örnekle inceleyelim:
  
  kahramanlarımız ultra kötü teröristlerin planlarını ele geçirmişlerdir ama dosyalar şifrelidir. kahramanımız bilgisayarın başına geçer ve şifreyi çözmeye koyulur
  - bakalım bu bebek neler yapabiliyor. (söz konusu bilgisayarda hollywood işletim sistemi yüklüyse bir iki tuşa basmak sorunu çözer. bu sırada ekranda 3d bir grafik dönmekte ama nedense boulder dash oyunundan alıntı sesler duyulmaktadır)
  şayet bu sahne filmin başlarındaysa bebeğin yapabildikleri ile o iş olmaz. film henüz "lanet olsun jim bana daha güçlü bi cpu lazım!" aşamasındadır. (ama jim asla "ulan dürzü o elinin altındaki aletin binde biriyle voyager sonlandırma şokunu aşıp güneş sisteminden çıktı, iki elinle bi skini doğrultamıyorsun bari alete bok atma" demez)
  
  diğer bir örnekte bebekten kasıt bir taşıttır. (süper gelişmiş silahlarla donanmış bir helikopter, mach 3 hızında bir araba, hoplayabilen bir tank vs) alet henüz prototip aşamasındadır. kahramanımız filmin sonlarına doğru bu alete kavuşur ve arkasından koşup "dur daha onun testleri bitmedi" diye bağıran bilim adamlarına aldırmaksızın yola koyulur. işin ilginci bu alet muhakkak baş kötü ölmeden bozulur. neden? çünkü o bebeğin yapabildikleri kahramanımızın yetenekleri yanında bir hiçtir. götünü teknolojiye dayayan adam kahraman olamaz.
  sonuç olarak belki dünya baş kötüden kurtulur ama bu sırada o canım teknolojik alet bade olur. kahramanımız lan bitse artık macera da şu karıya yumulsam derken (evet illa öpülecek bi kadın vardır) bilim adamımız da pert olmuş aletin başında ağlamakta ve daha iyisini yapacağına dair yeminler etmektedir.
  
  bak james bunu sen iki dakkada mna koy diye yaptık.