deli saçması

• sıradan bir bahar günü ofisinde efendi efendi çalışarak pek normal numarası yapan sayın kendimi dünyalı bir dostu arar;
  + abi ben çok kötüyüm. yeni yıl dedik bağrımıza bastık bir numarası yok. hala aynı dertler aynı sorunlar.
  benjo: kıymetli dostum serzenişini dinlerken fark etiim ki bende memnun değilim bu yıldan. üstad biz çıkıp tekrar girelim 2005'e ne dersin?
  + buyur çözüm budur baba.
  benjo: yahu ben girmek istemedim zaten 2005'e 2004 daha eskimemişti hoyratça savurduk garibanı. vicdan azabı çekiyodum hem onu da hatırlamış gönlünü
  almış oluruz böylece. haftaya yılbaşı partisi yapıyoruz o zaman. ben hindi bulmaya çalışayım doldurtalım. noel bitkimi de hazırlıyorum.
  sen de hunileri kap gel.
  + tamamdır anlaştık. noel baba gelmez o da normallerin yılbaşına hizmet veriyor. ben cevat^*abiyi kapıp geliyom. havai fişekde alayım mı benj.
  benjo: al tabi neyimiz eksik normallerden yiyelim hindileri patlatalım fişekleri.
  
  bir hafta sonra şenlik hazırlıkları tamamlanır. günün anlam ve önemi içeren bir konuşmayla hindinin üstündeki mum söndürülür sonra trt1 de dansöz beklenir çıkmaz, milli piyango çekilişi yapılmaz delilere saygı kalmadı üstad diye dertlenip daha bir hırslı içilir içkiler. gece 12'de son 10 sayılır sokakta avazlı cıyaklı fişekli maytaplı karşılanır yeni yılsabaha kadar sürer eğlence.
  
  ertesi gün yapılan olağan apartman toplantısında ise yönetici kişi şahsımın yeni yılını kutlayarak temennilerde bulunur ve bir sonraki kutlamaya katılmak istediğini belirterek şahsımı dumura zerkeder. bakışlarımdaki dumuru fark etmiş olsa gerek utanmayın yahu hangimiz biraz deli degiliz kidiyerek daha da hüzünlenmeme sebep olmuştur.
  (bkz: deliyle deli olmak)