7 entry daha
  • bir kıtanın yakarışı. evet kara kıtanın çığlığı gibi gelmiştir bana hep roger milla. sesi başta duyulmadıysa da, sonradan kulakları sağır etmiştir.
    1952'de yaoundé'de doğar. babası demiryollarında çalışmaktadır. babasının işi gereği, bir sağda, bir solda büyür küçük roger. tanrı vergisi yeteneği, arkadaş bulmasını kolaylaştırmıştır. çıplak ayaklı bir golcüdür o. yaşıtlarının çok ötesindedir meziyetleri. çabucak fark edilir ve onüçünde eclair de douala'da oynamaya başlar. oradan leopard douala'ya geçer. burada afrika'nın altın toplu çocuğu olur. millî maçlarda da hafiften ısınma turlarına başlar minik roger. valenciennes tarafından yapılan teklife kanıp fransa'nın yolunu tutar. ne parası verilir zavallıya, ne de yer yer şans. ufacık bir dairede yaşayan müzmin yedek olmuştur fransa'daki ilk yıllarında.
    ikinci durağında monaco'da demir alır. fakat bu seferde sakatlıklardır roger'in coşmasına mani olan. bir sezon sonra bu sefer korsikalı olur, bastia'da dört sene geçirir. saint-etienne'de gol atmayı hatırlar, montpellier'de azmanlaşır.
    millî takım kariyeri deseniz, 1982 ispanya dünya kupasının namağlup ilk turda elenen takımı kamerun'un bir parçası olur roger. hayatı yarılamışken, millî takıma veda eder onbinlerce kişinin önünde. futbolu bırakmışken, devlet başkanı arar ve ülkesinin ona ihtiyacı olduğu söyler ve olaylar gelişir.
    1990 italya dünya kupasında dört gol atıp ülkesini çeyrek finale çıkartır. tabii rene higuita'nın katkıları unutulmazdır. 1994 abd dünya kupasında da rusya ağlarını havalandırınca, dünya kupalarında gol atan en yaşlı adam olmuştur. üç dünya kupası gören ilk afrikalıdır. kaç kere millî formayı giydiğini ya da kaç gol attığını da bilmeyen, bir çağdaş zaman don kişot'u olmuştur gözümüzde. aslolan hep futbol ve halkının sevgisi olmuştur onun için, rakamlar değil...
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap