7 entry daha
  • sesi en az kendimizinki kadar tanıdık, görüntüsü, sanki tozlu raflardan çıkmış gibi hayal meyal bir sanatçı. kendisini saklamayı tercih etmiş, elbette hakkı var buna. ama ben "nostalji kraliçesi" adıyla ortaya çıkan isimleri görünce kızıyorum ona bu seçiminden. en çok da kendimize kızıyorum. nasıl unutulmasına izin vermişiz bu sesin?
    öyle mükemmel bir tınısı var ki bir çok filmde yalın sesiyle, enstrümansız okur bir parçayı ve esas kıza daha da aşık ya da hayran oluruz o sesi duyunca. öyle bir sesi var çünkü.. öyle bir yorumu var..
    tüyleriniz diken diken olmuyor mu sizin de "nasıl geçti habersiz"i dinlerken? sırf beste ve güfte değil şarkıyı şarkı yapan. öyle bir sanatçı yorumunu ekliyor ki bazen, başkasını asla düşünemiyorsunuz aynı eseri icra ederken.
    jacques brel'den başka ne me quitte pas'nın her yorumu (en iyi olasılıkla) yavandır ya, işte belkıs özener de bunu katmış şarkılarına. gençler dinliyor, yaşlılar dinliyor, ben çocukken ezberlemiştim daha şarkılarını.. keşke geri dönse.. kendisini ablası dahil geri kalan herkesten ayrı yere koyan bir kitle olduğunu bilse. o bizim türkan şoray'ımız, hülya koçyiğit'imiz, biz onu ismini bilmesek de seviyoruz, yüzünü görmesek de.. ama sesini duymamak, onu düşünemiyoruz.
    o söylemeseydi adını filme vermiş olan şarkılar söylenemezdi, o filmler yapılamazdı, bizim içimizde o güzel duygular uyanmazdı.
    sağolsun varolsun..

    not: kendisine ait cd'de ufacık bir hata buldum, onu belirtmeliyim "ateş parçası" filminde türkan şoray'ın partneri ediz hun değil kartal tibet'tir..
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap