11 entry daha
  • ahmet hamdi tanpınar'dır:

    "... sonra bursa'ya beraber indik, bursa çelik palas'ta kalacağız. ahmet hamdi tanpınar'la ben aynı odada kaldım. (...) fakat benim en büyük korkum, zifiri karanlıkta yatmaktır. ahmet hamdi tanpınar da hiç ışıkta yatamazmış. ben de cam kenarında bir yer ayarladım, bir tek yıldız görecek kadar bir delik bıraktım kendime. o yıldıza bakarım oradan, idare ederim, dedim. sonra birdenbire "karaoğlan" dedi tanpınar. "ne var" dedim. "oradan bir ışık geliyor." dedi. dedim, "ha yıldızdır." "orayı da kapa" dedi. "eyvah" dedim bir sıkıntı, kan ter içindeyim, zifiri karanlık, hiçbir şey görmüyorum! gözümü yumuyorum karanlık, açıyorum karanlık. baktım biraz sonra bir hırıltı azıcık bir hırıltı; çok horlamıyordu. azıcık pencereyi ayarladım, gene yıldızımı buldum, oh sızdım! sonra rahmetli ertesi gün bizi aldı, bütün tarihi yerleri gezdirdi. (...) işte o şiirleri yazdığı yerleri... mezarlıklara girdik, mezar taşlarını okudu bize. (...) [1950'li yılların] başlarından söz ediyorum. o kadar uzun zamanlar geçti ki. yani "bursa'da zaman kayboldu!" bursa'da zaman, hakikaten ahmet hamdi bey'le kayboldu." (erol günaydın, iki kalas bir heves: "erol günaydın kitabı", türkiye iş bankası kültür yayınları, söyleşi: emine algan, istanbul, 2007, s. 29, 30)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap