71 entry daha
  • bolivya ile peru arasında konuşlu, yaklaşık 4 bin metre yükseklikteki titicaca gölü kenarında bulunan şehir. şehrin inka medeniyeti kurucu mitolojisinde öneml bir yeri vardır. efsaneye göre, ilk inkaların burada neşet ettiği söylenir. bu yüzden hem arkeolojik hem de turizm yönünden gittikçe bilinir olmaya başlamıştır. oldukça güvenli bir yerdir ve yine gayet ucuz konaklama imkanları vardır. yalnız internet hala ciddi bir problem. şehre ulaşmak için, tiquana boğazında bir körü olmadığından dolayı, bir noktada otobüsten inip feribota binmeniz gerekir.

    yine de en büyük probleminiz soğuk olacaktır zira 4 bin metre yükseklikte havaların pek bir ayarı yok. gündüz rüzgarlı olabiliyor ama bu sizi aldatmasın çünkü güneş hala yakmaya devam ediyor. bu yüzden sürekli güneş kremi ve koruyucu gözlük (güneş gözlüğü gibi) takmayı ihmal etmeyin. ayrıca çantanızda kazak ve içlik gibi yardımcı malzemeler taşımanız gayet yerinde olacaktır. alışık olmayanlar için geceleri epey soğuk olabilir. otellerde ve hostellerde genelde klima yahut ısıtıcı olmadığı için ek battaniye isteyebilirsiniz.

    bunun yanısıra, yüksekliğe bağlı olarak nefes darlığı ve yükseklik çarpması (hipoksi) yaşayabilirsiniz ama endişe etmeyin iki güne alışırsınız. nefes darlığından kastım, içinize çektiğiniz oksijenin yetersiz olmasından dolayı yaşanan bir çeşit tatminsizlik hali. bu da kanda yetersiz oksijene neden oluyor ve vücudunuzda (daha çok deride) şişme, çatlama ve kararmaya sebep oluyor. şimdi böyle anlatınca korkunç bir şeymiş gibi oldu ama dediğim gibi korkulacak bir şey yok. yerlilerin neden karaca ve şiş suratlı olduklarını da anlayacaksınız bu vesileyle.*

    şehir geniş bir alana yayılmış değil. aslında bir şehir de değil, kasabadan hallice ama gelişen turizmle birlikte giderek büyüyor. bir sınır şehri ve peru adeta yürüme mesafesinde ve peru'nun puno şehri arabayla iki saat mesafede. koloni zamanlarında şehrin tepelerine kiliseler yapılmış. daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere, katolik kilisesi dağlara tepelere kilise yapmaya bayılıyor. burada da boş durmamışlar. ama bu tepelerdeki manzaralar harika. özellikle cerro calvario'ya tırmanmanızı tavsiye ederim. tırmanış yarım saat kadar sürüyor ve kimseden yardım almanıza gerek yok, insanları takip edin yeter ama güneşe dikkat edin. zaten pek oksijen yok, yanınıza muhakkak su alın.

    şehir merkezinde bir başka kilise daha var. daha doğrusu bir bazilika (bazilica de nuestra senora de copacabana). çok haşmetli olmamakla birlikte görülesi bir şirinliğe sahip. ilk inka yerleşimlerinden biri olan la horca del inka (ya da inka dilindeki adıyla pachataca) görülmesi gereken bir yer. çok büyük beklenti ile gitmeyin, önemi tarihinden geliyor. sadece tepelik bir yerde birkaç kalıntı var ama çok vaktinizi almayacağı için gidip görün derim. girişte yerli bir görevli sizi karşılayıp ücret talep edecek, çok bir şey değil (1-2 dolar). isterseniz rehberlik de yapıyorlar.

    titicaca gölünde ay adası(isla de la luna) ve güneş adası (isla del sol) olmak üzere iki önemli tarihi yerleşim var. yukarıda bahsettiğim inka efsanelerine göre ilk inkalar bu adalardan çıkıp önce copacabana'ya yerleşmiş, sonra da bölgeye yayılmış.her iki adaya da turlar var.

    ayrıca (bkz: titicaca gölü) (bkz: bolivya) (bkz: inka medeniyeti)

    gidiniz geziniz efenim, iyi yolculuklar!..

    tema: (bkz: latin amerika tarihi)
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap