8 entry daha
  • genç kız hazırlığa ya da lise 1'e gidiyordu... birbirinden iyi, dünya tatlısı 3 farklı yahudi aileden hangisi haftasonu eğlenceye çıkmışsa ve ihtiyacı varsa, onların çocuklarına cumartesi akşamları bakıcılık yaparak harçlığını çıkarırdı... aileler de genç kızı seviyorlar ve ailelerinin bir ferdi gibi görürlerdi..

    yaz tatili geldiğinde, neredeyse her yahudi aile gibi onlar da büyükada'ya gitmişlerdi... nadiren de olsa adaya da gitmişti genç kız bakıcılık için...

    bir gün, hanımlardan bir tanesi adada tanıdığı bir arkadaşlarının yaz tatili için sürekli bakıcı aradıklarını haber verir... genç kız tanıdığı yahudi ailelerin ne kadar iyi olduklarına güvenerek kabul eder işi... hasta babasını bir süre bırakmak zorunda kalacaktır ama böyle geçici işi kolay kolay bulamayacağının da farkındadır...

    5-6 yaşlarından bir kız çocuğu vardır bu ailenin... karı koca aynı iştedirler ve her sabah istanbul'a işe gider, akşam geri dönerler...

    bir süre sonra genç kızdan çok memnun olan aile, kendi istekleriyle ufak bir zam yaparlar genç kıza.. genç kız çok mutlu olmuştur bundan... evin hanımı, bir zaman sonra da ufak boyda lulu parfüm hediye etmiştir genç kıza.. genç kızın ilk kez öyle pahalı bir parfümü olmuştur, mutluluktan uçmuştur...

    gel zaman git zaman, evin bayanının ilginç davranışlarına şahit olur genç kız... daha önce tanıdığı 3 yahudi aile, "kendi evin gibi rahat ol, dolapta, buzlukta ne görüyorsan her şeyi istediğin şekilde hazırla ye" diyerek sahip oldukları hiç bir şeyi esirgemediklerinden, bu hanımın davranışları garip gelir genç kıza...

    misal, yaz günüdür, hanım eve bir sürü meyve alıp gelir diyelim.... gün içinde genç kız meyveyi yıkar, yemekten sonra çocukla yerler doğal olarak...
    akşam eve gelen anne;
    "dilara, bu yemeklerin hepsini kim bitirdi bakiim?..."
    "dilara, bu meyveleri kim bitirdi bakiim?"
    (dilara, evin küçük kızı)

    üstelik bu konuşmalar genç kızın yanında yapılmaktadır.. genç kız zaten dal gibidir, hani babasıyla evdeyken o kadar güzel yemekler pişiremiyor olsa da, gözü tok olan genç kızın adadaki o evde yiyeceği en fazla bir tabak yemektir... fakat bu bir tabak yemeğin bile böyle hesabı sorulmaktadır...

    bunlara katlanmaya çalışır genç kız.. fakat bir gün zaten hasta olan babası daha da ağırlaşır... ona bakmak için işi bırakmak zorundadır... (zaten bir süre sonra da kaybedecektir)

    bunu aileye söylediğinde, karı koca belli etmeseler de sinirlenmişlerdir...

    genç kız ayrılırken, çok beğendikleri ve memnun kaldıkları için artırdıkları zammı geri isterler... genç kız ağzı 2 karış açık olarak geri verir o parayı....

    üzerinden çok zaman geçtiği için, genç kız kadının hediye ettiği parfümü geri isteyip istemediğini hatırlayamaz...

    o karı koca, sevil parfümeri'nin ortağı olan yahudi çifttir...

    o gün bugündür, genç kız nerede sevil parfümeri adını duysa ya da görse, midesi bulanır kusacak gibi olur, seneler önceki bu kötü anıları tekrar tekrar canlanır...

    ve nefret eder sevil parfümeri'den.....
86 entry daha
hesabın var mı? giriş yap