6 entry daha
  • 2013 yılındaki gloria'nın yeniden çevrimi olan film.

    yönetmen sebastian lelio 5 sene arayla aynı filmi yeniden çekerken rejiyle ilgili hemen hiçbir şey değiştirmiyorsa, neyi amaçladığını bize düşündürtmek istiyor diyebiliriz. kusursuz bir film çektiğini düşünen yönetmenin kibri boyutunu bir kenara bırakırsak, her iki filmi izleyen (hele ki peşpeşe izleyen) seyirci için lelio'nun esasen kendi rolünü filmden soyutlamaya çalıştığını söyleyebiliriz.

    gloria bell, bir çeşit abd'ye lokalizasyon projesi olarak birkaç sahnede apolitizasyona uğramış. bunun dışında değişen şeyler direkt yönetmenle ilişkilendirmediğimiz renk paleti, sanat yönetimi, müzikler vb. gibi yan unsurlar.

    sahne sahne aynı filmin çekilmiş olması, bu iki filmi peş peşe izlemeyi ilginç kılıyor çünkü lelio bizi oyunculukları kıyaslamak üzere karakterlerinin performanslarıyla başbaşa bırakmış oluyor. bu açıdan da 2013 filmi daha etkileyici. gloria karakterinin sevgisizliği, kaçırılmış sevgiyi arayışındaki aciliyeti, endişeleri, döngüselliği şili yapımında daha ikna edici. latin amerika dans ve müziklerinin kattığı duygulanımlılık, abd yapımındaki rahatsız edici derecede ön plandaki kişisel alan nevrotizmine tercih edilebilir. julianne moore'un karakterinin arzusu ve kaygıları toplumla daha bütünleşik ve dolayısıyla daha sanal olunca da bireysel performansta bir şeyler sürekli havada asılı kalıyormuş gibi geliyor... bu, filmin ısrar eden arzu temasına ters düşen bir edilgenlik katmanı katıyor abd yapımında ki, bir çeşit istenmeyen hedef şaşırtmaca olarak düşünülebilir hele ki filmin apolitikliği düşünülünce...

    son olarak, 2018 paraguay yapımı las herederas ve 2017 arjantin yapımı la novia del desierto filmleri de esasen arzularının önüne kendileri engeller koyan orta yaşlı kadınların yaşlanma-arzulanma-arzulama-iz bırakma ile ilgili hikayelerini anlatan aynı dokudan oldukça iyi filmler.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap