10 entry daha
  • goethe, genç werther’in acıları’nı yayınladıktan sonra intihar vakalarının artması üzerine; yazdıklarının sadece bir kurgu olduğunu, intiharın asla bir seçenek olmadığını, yaşamın değerine odaklanmak gerektiğini açıklamak zorunda kalmıştı. lakin buna rağmen kitabın yasaklanmasına engel olamamıştı. aradan geçen yüzyıla rağmen kitabın edebi niteliği gözardı edilerek, intihara özendirici bir algı aracı olarak kabul edildi ve hatta “bozukluk” olarak psikoloji bilimine ad oldu. bu da ironik olarak “yaşlı geothe’nin acısıdır” aslında!
    “intihar” eylemi özellikle protest literatürde “başkaldırı” temelinde bir insanın canı pahasına haklılığını ısbat etme adına yaptığı en büyük fedakarlık olarak kabul görür ve bu bağlamda her toplumda feda edenin klanında saygıya değer görülür. kutsanır, onurlandırılır. hatta karşıt görüşlü insanlarda bile şahsın “davasına inancı” hörmetle karşılanır. tarih parlamento önünde, hapishanelerde kendini yakan insanları yazmıştır.
    ancak duygusal/ekonomik kişisel sorunlar, çıkmazlar, eylemi yapan insanların travmatik geçmişi, soy öyküsü, kırılgan -belki anormal ruhsal durumu, bilişsel yetersizliği, özgüven/özsaygı yoksunluklarıyla beraber vaka değerlendirildiğinde;
    eylemin medya tv kitap vb yayınlarla romantize edilmesi, bireyin bu tercihinde son basamak gibi görülüyor.
    özendiriciliği listenin başına koyabilmemiz bireyin eylemi yapma gerekçesi ve bilişsel yaşına göre değişkenlik gösterir.
    yani 20 yaşından küçük biri için yüzde yüz özendirici iken, bilinçli bir yetişkinde bu yüzde otuzun altına inecektir. diğer faktörler zaten yolu çizmiştir. mesele o faktörleri ortadan kaldırmaktır.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap